bugün
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- icardi190525
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü14
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım16
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
Bundan tam 10 gün önce hiç görmediğim, hiç konuşmadığım, hiç tanımadığım ve artık hiç tanıyamayacağım bir insanın mezarının başında aldatıldığımı öğrendim. Bana bunun günahı çıkartıldı. Kardeşinin henüz kırkı bile çıkmadan sikini sokacak delik peşine düşüp (a hayır pardon, psikolojisi bozuk ve çok zayıf ve mantıklı düşünemiyor ve yaptığı her şey çok normal demeliydim çünkü yaşadığı kayıp yaptığı her şeyi haklı çıkarmalı) bir başkasıyla yatıp beni aldatan sevgilim tarafından.
Ölüm haberini aldığımdan beri hiç tanımadığım, sesini bile duymadığım kardeşi için yana yakıla, kalbim acıya acıya ağladığım sevgilim.
isimlerini dahi bilmediğim annesi ve babası için 'bu insanlar nasıl bir acının ortasına düştüler, her neye inanıyorlarsa benden alıp onlara sabır, dayanma gücü versin' dediğim sevgilim.
Onu nasıl toparlayacağım, içinin acısını nasıl biraz da olsa alacağım, keşke elimde olsa ona dokunsam ve acısı bana geçse, ben çeksem o acıyı, ben yansam, ben nefessiz kalsam, benim yüreğimi sıksa o mengene, benim boğazımda düğümlense her kelime, benim mideme yapışsa o el, benim gözümden aksa değdiği her yeri yakan o yaşlar dediğim sevgilim.
Modada bir dondurmacıda otururken oraya gelen kız çocuğuna dakikalarca gözleri ışıldayarak bakan, bana, kendimi yakın zamanda hiç de içinde hayal etmediğim bir hayatı düşletip 2 tane kız çocuk doğurtan sevgilim.
Olmazlarımı olur kılan, 'bunu asla tekrar hissedemem' dediğim duyguları yeniden hissettiren, teninin kokusunu içime her çektiğimde uysallaştığım, kollarının arasına her girdiğimde dengelerimi bulduğum, o sırt üstü yatarken yüzü koyun yanına uzanıp ellerimi çeneme koyup izlediğim, saçma bir evde, saçma bir odanın ışığında birbirimizin yüzüne gözlerimiz ışıl ışıl, suratımızda salak bir gülümsemeyle bakarken durulduğum, birlikte uyuduğumuz ilk gecede üzerini açar, yerini yadırgar, aşırı deli yatıyorum kesin tekmeyi basıp canını yakarım diye habire uyanıp kontrol edip sırtını örttüğüm sevgilim.
Her abukluğuma katlanan, her seferinde sevmediği bir ilçeye sırf ben seviyorum diye kalkıp gelen, sesimin tonundan hangi caps'i kastettiğimi anlayan, utanıp doya doya bakamadığım, cesaret edip baktığımda da asla doyamadığım derin deniz mavisi gözlü sevgilim.
Hayatım boyunca bir yerlerde hiç görmediğim, tanısam kendi kardeşim kadar bağrıma basacağımı bildiğim kardeşin için dua edeceğim. Seni ise, yemin ederim ki, hiçbir zaman bağışlamayacağım ama her zaman o 3 yaşındaki, üzerinde Beşiktaş forması, ayaklarının dibinde Beşiktaş futbol topu olan parantez bacaklı erkek çocuğu olacak hatırlayacağım.
Çünkü öbür türlüsü mümkün değil. Çünkü, ben yanında olmak için delirirken beni kendinden uzak tutup onun senin yanında olmasına izin verdiğini, kardeşin için içime alevler düşmüşken senin başkasına dokunduğunu, hayatımdaki sorunları 'saçmalama, o şu anda ne yaşıyor farkında mısın? senin yaşadığın hiçbir şeyin önemi yok, kolun bile kopsa ona asla söylemeyecek, onun için güçlü olacak ve sabredeceksin' diyerek kendi başıma halletmeye çalışırken senin aklına bile gelmediğimi düşünerek hatırlarsam eğer seni, yapabileceğim tek şey kendimi yere atıp çığlık ata ata ağlamak olur. Nefrete bulaşamam. Senin karaktersizliğini, kişiliksiz bir insan artığı olmanı ucundan kıyısından bile kendime bulaştıramam. Bana attığın kazığı düşünüp sana kinlenip hayatımı bu döngüye sokamam.
Senin yasaklı şarkılar listenin en tepesinden bir şarkı gelsin ve beni üzen neyse burada bitsin.
https://youtu.be/mYYJX5aA90s
Ölüm haberini aldığımdan beri hiç tanımadığım, sesini bile duymadığım kardeşi için yana yakıla, kalbim acıya acıya ağladığım sevgilim.
isimlerini dahi bilmediğim annesi ve babası için 'bu insanlar nasıl bir acının ortasına düştüler, her neye inanıyorlarsa benden alıp onlara sabır, dayanma gücü versin' dediğim sevgilim.
Onu nasıl toparlayacağım, içinin acısını nasıl biraz da olsa alacağım, keşke elimde olsa ona dokunsam ve acısı bana geçse, ben çeksem o acıyı, ben yansam, ben nefessiz kalsam, benim yüreğimi sıksa o mengene, benim boğazımda düğümlense her kelime, benim mideme yapışsa o el, benim gözümden aksa değdiği her yeri yakan o yaşlar dediğim sevgilim.
Modada bir dondurmacıda otururken oraya gelen kız çocuğuna dakikalarca gözleri ışıldayarak bakan, bana, kendimi yakın zamanda hiç de içinde hayal etmediğim bir hayatı düşletip 2 tane kız çocuk doğurtan sevgilim.
Olmazlarımı olur kılan, 'bunu asla tekrar hissedemem' dediğim duyguları yeniden hissettiren, teninin kokusunu içime her çektiğimde uysallaştığım, kollarının arasına her girdiğimde dengelerimi bulduğum, o sırt üstü yatarken yüzü koyun yanına uzanıp ellerimi çeneme koyup izlediğim, saçma bir evde, saçma bir odanın ışığında birbirimizin yüzüne gözlerimiz ışıl ışıl, suratımızda salak bir gülümsemeyle bakarken durulduğum, birlikte uyuduğumuz ilk gecede üzerini açar, yerini yadırgar, aşırı deli yatıyorum kesin tekmeyi basıp canını yakarım diye habire uyanıp kontrol edip sırtını örttüğüm sevgilim.
Her abukluğuma katlanan, her seferinde sevmediği bir ilçeye sırf ben seviyorum diye kalkıp gelen, sesimin tonundan hangi caps'i kastettiğimi anlayan, utanıp doya doya bakamadığım, cesaret edip baktığımda da asla doyamadığım derin deniz mavisi gözlü sevgilim.
Hayatım boyunca bir yerlerde hiç görmediğim, tanısam kendi kardeşim kadar bağrıma basacağımı bildiğim kardeşin için dua edeceğim. Seni ise, yemin ederim ki, hiçbir zaman bağışlamayacağım ama her zaman o 3 yaşındaki, üzerinde Beşiktaş forması, ayaklarının dibinde Beşiktaş futbol topu olan parantez bacaklı erkek çocuğu olacak hatırlayacağım.
Çünkü öbür türlüsü mümkün değil. Çünkü, ben yanında olmak için delirirken beni kendinden uzak tutup onun senin yanında olmasına izin verdiğini, kardeşin için içime alevler düşmüşken senin başkasına dokunduğunu, hayatımdaki sorunları 'saçmalama, o şu anda ne yaşıyor farkında mısın? senin yaşadığın hiçbir şeyin önemi yok, kolun bile kopsa ona asla söylemeyecek, onun için güçlü olacak ve sabredeceksin' diyerek kendi başıma halletmeye çalışırken senin aklına bile gelmediğimi düşünerek hatırlarsam eğer seni, yapabileceğim tek şey kendimi yere atıp çığlık ata ata ağlamak olur. Nefrete bulaşamam. Senin karaktersizliğini, kişiliksiz bir insan artığı olmanı ucundan kıyısından bile kendime bulaştıramam. Bana attığın kazığı düşünüp sana kinlenip hayatımı bu döngüye sokamam.
Senin yasaklı şarkılar listenin en tepesinden bir şarkı gelsin ve beni üzen neyse burada bitsin.
https://youtu.be/mYYJX5aA90s
güncel Önemli Başlıklar