the invasion

az önce izlediğim bir adet film. imdb puanı düşük, izleyici yorumları çoğunlukla öfkeli. ben şahsen beğendim diyebilirim. ama o nicole kidman çok güzel be ya. onu atlamayalım öyle hemen.

filmde kısmen brave new world ile olan benzerlikler bence çarpıcı. orada bir savage vardı mesela her çeşit ütopik bir dünya yerine sheakespere'i isteyen bir genç idi. eh, bizde de aynı rolü nikol kidmın üstlenmiş. yani bu ütopta ve distopya temalarında ta şeytanın secde etmeyi reddetmesinden dolayı her daim var olan iyi-kötü ikiliği üzerine kurgular üzerinde durmak gerek. bir yere varmayacağım, sadece üzerinde düşünmeye değer buluyorum.

spoyler------

filmden çok sayıda mantık hatası var, ona hiç şüphe yok. güya dünyaya barış ve bütün güzellikleri getirecek olan uzaylılar her ne hikmetse buna karşı çıkanların peşinden oluk oluk kovalamaca yapıyor, onları şiddete maruz bırakıyor. bu nasıl barış? öte yandan, bu virüslere bağışıklığı olanları direk öldürecekler zaten. ya da bir bakıyoruz, dünyayı ele geçirmiş uzaylı, nedense bir askeri ünitelere elleşmiyor. bizim kahramanlar da bir helikoptere binip dünyayı kurtarıyor. madem gözü kararttın, düşür şu helikopteri bitsin. o gene diye bir çocuk var nicole kidman'ın rol yaptığını biliyor, o tren sahnesinden bahsediyorum. bir vagon önce kadının birini zorla uyutuyorlar, bizim nicole insafa geliyor. bu ne perhizdir? var yani bir yığın böyle anlamsızlık. ama olsun ben sevdim.

spoyler------

uykum var, şimdi aklıma gelen birkaç noktayı özetledim. düzgün bir yazı olmadı ama bir zaman gelir düzeltirim. sevgiler.