ederleziavela

küçük bir müslüman kız çocuğuna tecavüz eden sübyancı hüseyin üzmez locaefendisine toz kondurmayan çöl bedevisi. (bkz: huseyin uzmez e yapilan buyuk haksizlik)

bu yazar inançlı olduğunu söylüyor. allah'a da inandığı görüntüsü veriyor. burada kendisine "senin allah'ın var mı" diye sormanın bir lüzumu yok artık. çünkü benim anladığım allah yerine çöl bedevilerinin ay tanrısı'na inandığı çok açık.

benim nazarımda insan duygusuna sahip olmayan birisidir, ruhu elbet huzursuzluk içinde hezeyanlar saçan bir cisimdir. yüreğinde ve vicdanında adilane bir bakış, dik bir duruş olmaması büyük bahtsızlıktır. nihayetinde ben dinlere inanmıyorum, ki tüm dinsel öğretilerin birer sömürü yalanı olduğunu biliyorum ama içimde tüm dinci sahtekarlarda olduğundan daha çok insani duygu olduğunu düşünüyorum. bu arada din satan bu tür tacirlerin gerçek yüzünden haberdar olan, inancını yaşamaya çalışan ve tecavüzcünün değil de mağdurun yanında duran -inançlı ve inançsız- doğru ahlaka sahip tüm arkadaşlara bir sözüm yoktur. çünkü bu yaşamda en önemli konu, erdem içinde soluklanmak ve haysiyet içinde insanca yolalmaktır.

inansa da inanmasa da, inançlı olsa da olmasa da, nihayetinde ahlaklı biri mutlaka mağdura destek olur, tecavüzcüye değil. adam olan şüphesiz ki suçtan zarar görenin yanında durur. hele ki mağdur küçücük bir kız çocuğu ise.

adalet ve hak kavramına saygı duymayan, bu uğurda varlığını ortaya koymayan gerçekte bu dünyadaki en korkunç varlıktır. haysiyeti, nezaketi, adaleti, fazileti, insaniyeti ve adamlığı olmayandır. sahtekardır. evrensel fazilet ve insani merhamet, zayıfın, güçsüzün, ezilmişin, suçtan asıl zarar görmüşün yanında durmayı, ona destek olup hakkını savunmayı gerektirir. kötülüğe ve zalimliğe karşı çıkmayıp mütecavize destek olmak aslında kirlenmişliğin, zavallığının, ikiyüzlülüğün ta kendisidir.