bugün
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım15
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
"Evvel zaman için de taa Orta Çağ iskandinavyasında geçen bir aşk hikayesi hala söylene gelir bu zamanlara. Şöyle başlar hikaye, bir dişi dağ trolü genç ve yakışıklı bir şövalyeye aşık olur ki bu şövalye de herkesin gözdesi, özgüveni cesareti dillere destan bir genç adamdır, Herr Mannelig'dir kendisi. Ama bizim kızımız bilmez ki bu beyefendinin talibi çoktur, onun da kalbi başkasındadır. Aşkını ilan eder bir gün şövalyeye, der ki ona "Herr Mannelig Herr Mannelig, benimle evlenir misin? Sana vereceğim tüm şeyler için. Eğer istiyorsan sadece evet veya hayır de, benimle evlenecek misin, evlenmeyecek misin?", sonra anlatır Herr Mannelig'e ona vereceği hediyeleri, on iki değirmeni, savaş meydanında şanı daha da artsın diye altın yüzükten kılıcı, beyaz ipekten gömleği. Herr Mannelig dinler kızı ve şöyle der: "Hediyelerini memnuniyetle kabul ederdim eğer Hristiyan bir kadın olsaydın. Ama biliyorum ki sen kötü bir trolsün, sen en kötü ruhun çocuğusun." Bu cevap üzerine koşar trol mağarasına, günlerce aylarca ağlar kalbindeki büyük acıyla. Öyle bir ağlar ki hatta tüm dağlar sarsılır, kuşlar gelirler yanına onunla beraber ağlar, ama kimse dindiremez gözyaşlarını."
Böyle bir hikayesi olan bir isveç halk şarkısı. Garmarna grubundan dinlenilmesi gerekir. Orjinal dilde ve o ezgilerle söylemişlerdir. Ve bu sizi dinlerken oralara götürüyor. Hissediyorsunuz.
Bir sabah erkenden, Güneş doğmadan
Ve kuşlar tatlı şarkılarını söylemeden önce,
Dağ trolü yakışıklı silahtara evlenme teklif etti
Kaba bir dili vardı.
Bay Mannelig, Bay Mannelig, benimle evlenmez misin,
Memnuniyetle sana vereceklerim karşılığında?
Evet veya hayır diye cevap verebilirsin,
Evlenip evlenmeyeceğine.
Sana on iki şahane binek atı vereceğim,
Gölgeli bir koruda otlayan.
Ne sırtlarına semer vurulmuş,
Ne de ağızlarına gem.
Sana on iki güzel değirmen vereceğim,
Tillö'yle Ternö'nün arasında.
Taşları en kızıl pirinçten yapılmış,
Çarkları da gümüşle doldurulmuş.
Sana altın yaldızlı bir kılıç vereceğim,
On beş altın halkayla şangırdayan.
Savaşta dilediğince çarpış onunla,
Meydanda sen fatih olacaksın.
Sana yepyeni bir gömlek vereceğim,
Giyilebileceklerin en parlağını.
iğne iplikle dikilmemiş de,
En beyaz ipekle örülmüş.
Böyle armağanları memnuniyetle kabul ederdim,
Hristiyan bir kadın olsaydın.
Ama biliyorum ki sen en kötü dağ trolüsün,
Necken'le şeytanın tohumusun.
Dağ trolü koşup çıktı,
Feryat edip gürültüyle haykırdı.
Yakışıklı silahtar benim olsaydı,
Azabımdan kurtulacaktım.
Bay Mannelig, Bay Mannelig, benimle evlenmez misin,
Memnuniyetle sana vereceklerim karşılığında?
Evet veya hayır diye cevap verebilirsin,
Evlenip evlenmeyeceğine.
Böyle bir hikayesi olan bir isveç halk şarkısı. Garmarna grubundan dinlenilmesi gerekir. Orjinal dilde ve o ezgilerle söylemişlerdir. Ve bu sizi dinlerken oralara götürüyor. Hissediyorsunuz.
Bir sabah erkenden, Güneş doğmadan
Ve kuşlar tatlı şarkılarını söylemeden önce,
Dağ trolü yakışıklı silahtara evlenme teklif etti
Kaba bir dili vardı.
Bay Mannelig, Bay Mannelig, benimle evlenmez misin,
Memnuniyetle sana vereceklerim karşılığında?
Evet veya hayır diye cevap verebilirsin,
Evlenip evlenmeyeceğine.
Sana on iki şahane binek atı vereceğim,
Gölgeli bir koruda otlayan.
Ne sırtlarına semer vurulmuş,
Ne de ağızlarına gem.
Sana on iki güzel değirmen vereceğim,
Tillö'yle Ternö'nün arasında.
Taşları en kızıl pirinçten yapılmış,
Çarkları da gümüşle doldurulmuş.
Sana altın yaldızlı bir kılıç vereceğim,
On beş altın halkayla şangırdayan.
Savaşta dilediğince çarpış onunla,
Meydanda sen fatih olacaksın.
Sana yepyeni bir gömlek vereceğim,
Giyilebileceklerin en parlağını.
iğne iplikle dikilmemiş de,
En beyaz ipekle örülmüş.
Böyle armağanları memnuniyetle kabul ederdim,
Hristiyan bir kadın olsaydın.
Ama biliyorum ki sen en kötü dağ trolüsün,
Necken'le şeytanın tohumusun.
Dağ trolü koşup çıktı,
Feryat edip gürültüyle haykırdı.
Yakışıklı silahtar benim olsaydı,
Azabımdan kurtulacaktım.
Bay Mannelig, Bay Mannelig, benimle evlenmez misin,
Memnuniyetle sana vereceklerim karşılığında?
Evet veya hayır diye cevap verebilirsin,
Evlenip evlenmeyeceğine.
güncel Önemli Başlıklar