bugün

nanoteknoloji

Nano parçacıklar denilen moleküler maddeler teknolojinin 2000li yılların ilk çeyreğinden itibaren hayatımıza girecek olan adeta bir sülük gibi yapışacak olan hayatımızı kolaylaştıracak, 21. yüzyılın en büyük nimetidir(!).. Bu nano parçacıklar kendi kendine yenilenen moleküllerdir. Örneğin; kendi kendini temizleyen duvar boyaları, kendi kendini temizleyen kıyafetler, vs.. Bu parçacıklar ambalajlı yiyeceklerde, konservelerde, hatta içtiğimiz su ve soluduğumuz havada bile terör estirebilmekte!.. Bu moleküler parçacıklar insan vücuduna çok çeşitli yollardan girebiliyor! solunum yolları, deri, vs... Ve bu parçacıklar metabolizmadan çıkmıyor! Fareler üzerinde yapılan deneylerde kobaylara, içinde nano parçacıkların bulunduğu hava ve yiyecekler verildi. Bu parçacıkların farenin akciğerlerinde bir çökelti olarak kaldığı ve vücudun bu maddeleri dışarı atamadığı ve bu maddelerin akciğerle ilgili ciddi rahatsızlıklara yol açığı gözlemlendi.
Peki nedir bu nano teknolojinin özelliği?: nano parçacıklar kendi kendilerini yenileyebilen moleküllerdir. Bu maddeler yakın bir süreçte hücrelerin yenilenmesinde de kullanılacak! Örneğin; böbrekleriniz iflas mı etti? hemen nano teknoloji devreye girecek ve size yepyeni bir böbrek sunacak. Bu yapay hücreler bunun gibi birçok apansız hastalığa çare olacak(!) Düşünsenize bu şekilde insanoğllu fiilen ölümsüzlüğü bulacak! Ve insanoğlunun tarihi hayali 'ölümsüzlüğü' bu şekilde elde edecekler, insanoğlu bu pisliğe tapacak!.. bu teknolojiyle ölmüş ancak çürümemiş insanlara da (örneğin mumyalara) uygulanabilir! Ve bu insanlara tekrardan hayat verebilir! Ancak ruhunu geri verebilmesi imkansızdır!.. burada tekrar nano teknoloji devreye girer!.. Şuan üzerinde çalışılan nano mikroçipler sayesinde o insana bir ruh(!) verilir!.. nano büyüklüğündeki mikroçipler bu insanın beynine yerleştirilir ve ona yapay bir zeka verilmiş olur isteyen insanın istediği gibi kontrol edebildiği! Yani bir biorobot yaratılmış olur! Hatta bu nano mikroçipler, yediğimiz yiyeeklere, içtiğimiz sulara ve hatta soluduğumuz havaya karıştırıldığı zaman hepimiz kolayca yönetilebilen birer biorobot olacağız! Özgür olduğumuzu, özgürce düşündüğümüzü zannedeceğiz ancak bunu bile bize o mikroçipleri kontrol edenler düşündürecek! Beyin dalgalarımıza yön verecekler!.. Ve bu yaptıkları şey bu sayede meşrulaşacak!..Dünyaya gelmiş büyük insanları diriltip(!) onlara deccalin tanrı olduğunu söyletecekler! Ve bu sayede kitleleri etkileri altına alabilecekler!.. işte o zaman gerçek dünya savaşları çıkacak dünya ikiye bölünecek bu işi sevenler ve sevmeyenler(!)...
Bütün bunların yaşanması çok uzak değil. Bu teknolojinin hayata geçirilmesinin tahmini süresi 2050 yılı. Ancak; büyük devletlerin akılalmaz reakbetleri bu süreyi olduğundan çok daha kısaltabilir!..
Çok büyük bir tehlikede olabiliriz... Bunlardan kurtulmanın tek yolu güneş sisteminin dışına çıkmaktır!..