bugün

yasama erki olarak anayasa mahkemesi

anayasa mahkemesi tbmm'nin üzerinde bir güç değildir. kendi kendine kararlar almaz. sadece kendisine gelen talepleri değerlendirir ve sadece hukuksal zeminde karar verir. haşım kılıç bile akp'nin kapatma davası ile ilgili kararı açıklarken değinmişti, mahkememiz taraflı tarafsız herkesin aşırı tepki ve saldırısına uğramıştır diye. mecliste kendini padişahlar ve krallar gibi gören bazıları elbette denetlenmekten rahatsız.

anayasa mahkemesi anayasal suç işlemiştir diyenler, ergenekon soruşturmaları ve göz altıları esnasında hukukun kaç defa çiğnendiğine de bir baksınlar. insanların aylardır suçsuz yere içerde yattığına baksınlar. gazetelerde boy boy sürmanşetler atılıp, insanların yargısız infazlarla hüküm giydirildiğine baksınlar. sıra ondan sonra anayasa mahkemesine gelsin. örneğin, ergenekonun kasası olduğu iddia edilen, içerde neden yattığını bilmeden hayatını kaybeden ve cenazesini belediyenin kaldırdığı kuddusi okkır'ın ölümünün vebali kimin üstündedir?

1982 anayasası faşist bir anayasadır kabul ediyorum. ama yıllar içinde yontulmuş ve ihtiyaçları daha fazla karşılayan, daha demokratik bir anayasa haline gelmiştir. yıllar içinde çok sayıda yapılan anayasa düzenlemelerine bakmak yeterlidir bunun için.

ayrıca, anayasa mahkemesinin üyelerinin iki tanesi hukukçu değildir. bunların bir tanesi akp'ye yakınlığıyla bilinen haşim kılıç'tır. hangi zihniyetin hukuğu, hangi zihniyetin kadrolaşarak mahkemeyi kendi kulvarı doğrultusunda yönlendirmek istediğini buradan bile anlayabiliriz.