bugün

felsefe bilgisi olmayan insan

Şunu hiç unutmuyorum, birgün bir arkadaşım ve onun kuzeniyle bir yerde oturuyorduk. Arkadaşımın kuzeni felsefe okuduğumu öğrenince, "aaa felsefe miğğ? Ya çok saçma ve gereksiz bir alan değil mi? Düşünsene insanlar o kadar sorun yaşıyor, savaşlar var, dışarda insanlar açlıktan ölüyor ama filozoflar, (çaprazındaki duvarı göstererek) 'acaba şu duvar var mı yok mu?' diye tartışıyorlar çok saçmağ" demişti..

Ona hiçbir şey demedim. Bakın hiçbir şey.

Hayatında adamakıllı felsefe kitabı açmamış, kulaktan duyma sanılarla felsefeyi bildiğini ve onu saçma bulduğunu iddia eden her cahile tepkim bu, susmak.

Ve bunları söyleyen de, sosyoloji okuyordu. Sosyoloji. Diğer birçok bilim gibi gücünü, varlığını felsefeden alan bölüm.

Yazık..

Bir iki entry okudum da, hepiniz -çok pardon!- aynı boksunuz. Ve şunu da söyleyeyim, evet insanlar dışarıda açlıktan ölüyorlar ama siz oturduğunuz yerden kahvenizi yudumlarken bu küçük akıllarınıza dahi gelmiyor. ancak felsefeyi yermeye çalıştığınız vakit, dünyanın bütün acılarını yüklüyorsunuz omuzlarına.

Felsefeye karşı olumsuz tutum sergileyen yığınlar beni asla şaşırtmadı şu zamana kadar. Neden mi? Şunu biliyorum ki, "insan aklı olandır, akıl onu tüm canlılardan üstün tutar" diyoruz ya, işin aslı o değil. Kendimizi aklımızın oluşuyla üstün kılmaya çalışırken, onu kullananları da bir o kadar yeriyoruz. Lafta herkes sever aklı, ancak iş onu kullanmaya geldi mi karaböcek sürüsü gibi dört bir yana kaçarız. Kaçmakla da kalmayıp onu kullanan "ahmak" kişinin eylediği eylemi (felsefe) de kendisiyle birlikle yereriz. Çünkü insan akıllı doğmaz, insan insan olarak doğmaz. O potansiyelle doğar. Bazılarımız o potansiyeli aktüel hale geçirir, bazılarımız ise kendi bokunda boğulur ve başkalarını da oraya çekmeye çalışır.

Yine yazık..