bugün

sabah haberleri

sabah hazır evde iken izleyeyim deyip pişman olduğum haberlerdir. oysa ne güzel demli çayımı içiyordum zevk ile.

- yeni evlenen 22 yaşındaki kız annesini ziyaret etmek için şehirler arası yol yaparken düğünde takılmış "55 bin liralık" ziynet eşyasını belediye otobüsünde unutuyor. hemde sırtında iki koluna geçirilip takılı olan çanta ile beraber. bir insan neden kaplumbağa gibi evini/ziynet eşyasını sırtında taşır ve sırtındaki çantayı nasıl otobüste unutabilir. muhtemelen telefondan kocişkosu ile kahvaltı qeyfi falan paylaşırken heyecandan unuttu.

- istediği kızın ailesi delikanlıya tek şart olarak "fenerbahçeyi bırakıp trabzonspor taraftarı olacaksın. camiye çıkıp bunu üstünde trabzonspor forması ile bağıracaksın yoksa kızı vermem" diyorlar. ve bunda ciddiler. genç adamda sırtına trabzonspor forması giyip ilçe/köy camisinin minaresine çıkıp bize her yer trabzon diye bağırıyor. kızın babası da kameralara gururla anlatıyor yaptırdığı şeyi. üstelik müstakbel gelinin de şartı bu. ulan arkadaş ya..

- adam tamirden aldığı av tüfeğini pasaj şeklinde bir yerde bulunan iş yerinde "doldur boşalt" yaparken "kazara" ateşliyor. 70 yaşında hala çakmak satarak hayatını devam ettirmeye çalışan adamı ensesinden vuruyor. adamcağız ağır yaralı hastanede. 36 yaşındaki denyo da polislere "kazara oldu" diye ifade verirken görüntüleniyor. ulan tüfeği doldur boşalt yapmak nedir pasajın içerisinde.

- yıllarca kendisine hizmet eden eşeği götürüp karlı ve buz gibi dağa bırakan bir adet mikro organizma ile son buluyor haberler.

en azından ben bu kadarını izleyebildim. abi allah evde tüm sabah ve öğlen bu haberleri bu programları izleyenlere sabır ve akıl sağlığı versin. bunlar neymiş böyle ya. biz çok doğruyuz çok mükemmeliz bunlar gundi demiyorum ancak cidden bunlar gibi on binlerce olay yaşanıyor bu ülkede. haber bültenlerinin en azından sabah ki siyasetin pek karışmadığı bültenlerin süresi 1 saat. 3 saat olsa daha neler neler göreceğiz demek ki.