bugün

köylüye cahil gözüyle bakmak

"köylü" olmak ya da "köylülük" tek başına kişinin herhangi bir cehalet türüne otomatik olarak sahip olmasını gerektirmez.

ufak çıkıntılar, kombinasyonlar, falan filanlar bir yana, temel olarak iki cehalet türü vardır: konuyla ilgi bilgi sahibi olmama ve dar bakış açısı. birincisi, yani konu hakkında bilgi sahibi olmama cehaleti herkesin herhangi bir durum karşısında düşebileceği bir durum. her konu hakkında bilgi sahibi olmak teknik olarak mümkün değil. işte bu noktada ikinci cehalet türü, yani ne kadar dar bir bakış açısına sahip olunduğu daha da anlam kazanıyor. çünkü bakış açısı dar olmayan kişi neyi ne kadar bilip bilmediğinin farkındadır, dolayısıyla çapına göre davranır. oysa bakış açısı dar bir kimse teknik olarak bilgili olduğu bir konudan bile yeteri kadar yararlanamaz, bilgili olduğu konuyu hayatının diğer alanlarına tatbik edemez. "okumuş cahil" denen insanlar buna örnektir: üniversite mezunu, iyi bir işi var, gelgelelim akla sığmayacak çağdışı hal ve hareketlere sahip bu kimselerin cehaleti dar bakış açısından gelir, bilgi noksanlığından değil. bir insan cehaletin her iki türüne de sahip olabilir, ancak bu bir kural değil, yani birisi olunca ille öbürü de olacak diye bir kaide yok. her iki cehalet türüne sahip olan kişi en beter cehaleti yaşıyor diye bir kural da yok; çoğunlukla "okumuş cahiller" sahip oldukları rütbeler nedeniyle daha büyük bir tehlike arz edebilirler.