bugün

islam a göre insan gerçekten bilinçli midir

güzel soru. bir müslüman olarak cevap vermeye çalışayım.

öncelikle bilinç kelimesini olması gerekenden farklı anlamda kullanıyorsun. sanırım bilinci "irade" kelimesiyle karıştırıyorsun. çünkü eğer bu iki kavramı karıştırmış olmasaydın, şöyle bir cümle kurmazdın: "öyleyse insan gerçekten bilinçli bir şekilde mi hareket ediyor yoksa yazılmış bir senaryoyu oynayan robottan mı ibaret."

tdk'nın tanımına göre bilinç; "insanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur." olarak geçiyor. bana kalırsa bu tanım da oldukça eksik. bilinç ve benlik üzerine caner taslaman'ın (bkz: fıtrat delilleri) kitabını mutlaka okumanızı öneririm. bu konular orada en derine kadar irdeleniyor.

sorduğun soruyu şöyle düzeltsek daha doğru olur: "islam'a göre insan gerçekten irade sahibi midir?"

ben dünyada bir irademizin olduğunu düşünmüyorum. fakat dünyada yaratılmadan önce irademizle işlediğimiz suç sebebiyle şu an tanıklık ettiğimiz "dünya filmi"ne hapsolunduğumuzu düşüyorum. bizler aslında her şeyi deneyimleyen bilinçleriz. yürüdüğümüzü, muhabbet ettiğimizi deneyimliyoruz ama aslında bu eylemleri biz gerçekleştirmiyoruz. sadece sanki bu eylemleri biz gerçekleştiriyormuş gibi çok güçlü şekilde deneyimliyoruz.

hayatlarımız bir film gibi baştan sona kurgulanmış olsa bile, bizler bu filmi deneyimleyen bilinçleriz. bu senaryo da ancak bizi biz yapan benliğimizin hak ettiği şeyleri deneyimlesi için kurgulanmış. yani benlik ve bilincimizle tanık olduğumuz her şey; bedenimiz, yiyip içtiklerimiz, gülüp eğlendiklerimiz hepsi hak ettiğimiz şekilde kurgulanmış. eğer bizler, yani benliğimiz hastalığı ve acıyı hak ediyorsa; dünyada hasta oluyoruz ve acı çekerek bu durumu deneyimliyoruz. fakat olaylarda bizim irademiz söz konusu değil. bizler sadece olaylara tanık olan, onları çok güçlü şekilde deneyimleyen benlik ve bilinçleriz.

ama benlik ve bilincin ne olduğu üzerine felsefe okuması yapmamış birinin söylediklerimi anlaması biraz zor. çünkü bilincin bedenden ayrı bir özellik olup olmadığı hala bilmiyoruz. ki hiçbir zaman bileceğimizi de sanmıyorum.

"peki hayatlarımızda bizim hiçbir karar alma yetkimiz yoksa, öyleyse yaşanan kötü durumlar bizim suçumuz değildir" gibi bir soru doğabilir. cevap veriyorum; yaşanan kötü durumlar tamamen bizim suçumuz. dediğim gibi sadece hak ettiklerimizi yaşıyoruz. çünkü Allah kuluna haksızlık yapmaz ve zulmetmez. bu sorunun biraz daha açılımı için sizi şu entrye (bkz: #37824943) ve orada paylaştığım blog linkine davet ediyorum.