bugün

abd dost mu düşman mı sorunsalı

abd ile türkiye diplomatik anlamda aynı kafadalar. çıkarları doğrultusunda tavır belirliyorlar; kesin bir duruşları yok yani.

aslında devletler arası diplomatik ilişkilerde çıkarlar doğrultusunda karar alma mekanizması belirlemek doğru bir tavır ama bizler insanoğlu olarak devletlerin ilişkisini de kendimizce duygusal olarak düşünüyoruz ve insanı/vicdani olarak doğru bulmadığımız noktalarda sanki işler yanlışmış gibi yorumluyoruz. devletlerin tüzel bir varlık olarak birbirinin nazını çekme, kapris yapma gibi zorunlulukları ve duygusal yanları yok sonuçta.

şöyle ki; türkiye kendinden taviz verdikçe bizim diplomatlarımız ve büyüklerimiz; "abd bize dost oleeey." diye düşünerek avunuyorlar. sesimizi kendi çıkarlarımız doğrultusunda ilk çıkardığımız anda da kafamıza bastırıyorlar, pençelerini gösteriyorlar. bu sefer düşman ilan ediyoruz.

bunu bilen büyüklerimiz de diplomatik ilişkilerimizin esneklik payını kimi zaman çeşitli olaylarla test edip nabız yokluyorlar. bu nabız yoklamalarının çığırtkanlığını yapan ana akım medya grupları ise "abd bize dost." , "abd bize dost değil." gibi çıkarımlarla halkın duruşunu değiştirebiliyorlar.

mesela imf bize para akıttıkça "abd türkiye'ye desteğini gösteriyor." şeklinde habercilik yapan bir medya grubu; imf para vermediğinde "batının türkiye'nin gelişimine sekte vurmaya çalışması." şeklinde habercilik yapabiliyor.

o yüzden haber sitelerinden mevcut gündemi takip ederken; öznel yorumlardan kaçınıp kendiniz yorum yapınız. emin olun birçok haberciden çok daha zekisiniz. kimsenin sizin düşüncelerinizi yönlendirmesine ihtiyacınız yok.