bugün

müstakbel damada tuzlu kahve içirme geleneği

hiç de damat içmek zorunda değildir.

yeri gelince batılı gibi davranan türk kızlarımız, konu evliliğe gelince nedense tüm gelenek göreneklere noktası virgülüne uymak istiyorlar. e bu mantığa göre siz de istediğinizle evlenmeyin, babanıza en çok parayı kim verirse ona bir mal olarak satılın. sonuçta bu gelenekler bir bütün değil mi? neden iki yüzlülük yapıyorsunuz?

diyelim ki damat adayı hadi üzülmesinler, istediği olsun diye yerine getiriyor bu sikik adeti, peki sen paylaşmak mı zorundasın? nasıl köpek ettim havası mı bu neyin kafası? şahsen ben diyelim ki bunu hadi üzülmesin diye içtim diyelim, sonra hesabını sormayacak mıyım sizce? seneler boyun başının etini yemeyecek miyim yalnızca bu sebepten ötürü? yaparım elbet, sen de tek kelime edemezsin. neden biliyor musun? çünkü işine gelince gelenek görenek, işine gelince de batılı olmak istediğin için. ben de evlendikten sonra gün boyu kahvede takılayım, akşam eve gelince ayaklarımı yıkatayım, kafama göre dışarı çıkayım ama sen de dizini kır otur evinde. yapmazsın değil mi? e o zaman ben de o kahveyi içmem.

bir de siz yalnızca tuz mu atılıyor zannediyorsunuz? bulaşık deterjanına kadar neler koyuyorlar içine neler... bu yüzden bir damat adayının öldüğü haberini hatırlıyorum ben be!

o gelinin kodumun evde kalmış kezban arkadaşları yok mu, heh işte o orospular yaptırmak istiyorlar daha çok bu gelenekleri, amına kodumun orospusu hasetinden çatlayacak çünkü, tokmaklanmak istiyor acilen.
güncel Önemli Başlıklar