bugün
- alpay 7712
- yarbay kemal17
- hotchner from bau28
- 30 kasım 2023 fc nordsjaelland fenerbahçe maçı31
- 30 kasım 2023 beşiktaş club brugge maçı17
- ölümlü dünya 2 sponsorlu
- nilin portresi16
- saraca25
- saracanın yakışıklı olmadığını inkar etmek8
- nervio11
- gidene söylenecek söz16
- insanı çıldırtan şeyler19
- sözlük abilerinden genç yazarlara tavsiyeler16
- sözlükte sizli bizli konuşan tipler8
- kız istemeye pembe gömlekle gelen erkek9
- islam arap milliyetçiliğidir37
- çin'in ürettiği savaş uçakları19
- hotchner from bau'ya sibop ayarı yapmak12
- henry kissinger10
- arkadaşlar şöyle bi kıza çakma ihtimalim nedir13
- karıya kıza yürüyüp onlar bana yürüyor demek11
- seni seviyorum menuet9
- 12 aralık 2023 fc kopenhag galatasaray maçı10
- kalp krizi geçirecekmiş gibi olmak11
- milli muharip uçağı kaan25
- hamsi10
- dolarus elif21
- ekşi sözlükteki büyük skandal15
- kuresel ikinma nickli bayan15
- dolarus elifi de vurmak11
- saraca silsüpüroğlu14
- canoo'nun artık içmeye ara vermesi10
- şaka maka saracanın yakışıklı olması15
- dil öğrenememek11
- fransaya kuruvasan yemeye gitmek16
- tomografi ve mr israil icadıdır10
- olgun ve dolgun beyler11
- dinsiz kitapsizsin deyip kizini vermeyen baba9
- seni özledim diye mesaj atan kız15
- true'nin aramıza katılması9
- kuresel ıkınma ile kısmetse olur22
- özelde fingirdeşen yazarlar8
- pembe giyen erkek8
- tunç soyer9
- larisalisa17
- çok yakışıklı bir beyden kokina almak19
- sevgiliyle viyana da kuşburnu çayı içmek15
- bir şarkı sözü der ki23
- canoo'nun larisalisa'ya koşması16
- kuresel ikinma evlendirme bürosu20
- sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri30
Vakti zamanında abdurrahman Dilipak'ın bir "olay" kasedi, tıpkı hacıefendiler, hocaefendiler, mafyababası efendiler gibi, ne hikmetse, nerelerde çekilip nerelerden bulunduysa, yayınlanmıştı...
Ne demişti Abdurrahman? "Atatürk rakı içerdi, kadınlara bakardı, Latife Hanım'la aralarında şiddetli geçimsizlik vardı, iki yıl sonra boşandılar" demişti.
veee ülke çapında Kemalistlerin linç girişimine sebep olmuştu, hem de salyalar küfürler eşliğinde...
Abdurrahman efendi adamdır. Kibar adamdır. Medeni adamdır. Çelebi adamdır. sık sık hedef kitlesini gıdıklayabilmek için beyinsizce yazılar yazar zira hedef kitlesi beyinsizdir! Evet, şeriatçıdır. mesela ben de değilim! Dünya görüşlerimiz ve yaşama biçimlerimiz arasında dağlar kadar fark olması, Abdurrahman'a küfürler edip, gömüp, üzerine beton dökmeyi gerektirmez... Kemalistlerin bu avam takımı lumpenler ile mücadele ederken akıllıca davranmaması, bu gibi tiplerin ekmeğine yağ sürer üzerine de bal damlatır.
abdurrahman'ın o vakti zamanında söylediklerine gelirsek;
içmez miydi? Bakmaz mıydı? Boşanmadılar mı?
Ben de içerim, ben de bakarım, ben de ilk eşimden ayrıldım, şimdi birisi bunlar "yüzüme vursa"(!) bana hakaret etmiş mi olacak?
Yapmayın... Şeriatçılarla mücadele edin ama akıllıca edin. Atatürk'ün rakı içtiğini, hem de çok içtiğini ve bu nedenle siroz olup öldüğünü yediden yetmişe, Kemalisti şeriatçısı, dostu düşmanı herkes bilir. Türkiye'de gelmiş geçmiş belki de en yakışıklı adam olarak o dönemde bütün kadınların ona tutkun olduğunu da bilmek için tarih okumak gerekmez.
Atatürk, kadehini halka gösterip, "efendiler, buna rakı denir, ben bunu gizli içmem, açık açık içerim, haydi şerefınize" demiş adamdır. helal olsundur.
aradan yıllar yıllar geçiyor ama kemalistler mücadelelerini hala aynı beceriksizlikle devam ettiriyorlar. gülünç oluyorsunuz... aklın yerine imanı koymaya çalışanlarla mücadele ederken siz de aynı duruma dönüşüyorsunuz, siz de akılcılığı bırakıp yeni bir iman oluşturmaya çalışıyorsunuz, aynı düzeyde, aynı "kulvarda" oynamaya kalkıyorsunuz onlarla!
atatürk peygamber değildir. çankaya ve anıtkabir birer "kutsal ziyaretgah" değildir. nutuk, bir kutsal kitap değil, sadece gazi mustafa kemal paşa'nın önderliğini yürüttüğü kurtuluş savaşı anılarıdır.
atatürk de sizin gibi, benim gibi, bütün artı ve eksileriyle bir fanidir. sizden ve benden daha büyük, çok daha büyük bir adam olması, onun da "insan" olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz ki!
"atatürk rakı içerdi" diyen adama terör estirmekle yada atatürk'e yazılan aşk mektupları hakkında yorum yapanları 'atatürk düşmanı' ilan etmekle (bu ben oluyorum) yanlış yoldasınız sevgili kemalistler...
ha işin iç yüzüne gelirsek; evet, atatürk rakı içerdi, hem de çok içerdi. üstelik yanında yemeği de çoğu kez ihmal eder, leblebiyle içerdi. karaciğeri de bu yüzden dayanamadı ve onu 57 gibi çok genç, çok zamansız, çok olmayacak bir yaşta yitirdik... şu zamanda şunu söyleyebilmek cesaret işi, yürek işi haline mi geldi? bu duruma mı düşecektik?
benim için "küfürbaz" diyebilirler, "deli" diyebilirler, "olumsuz" diyebilirler ama çok şükür kimse "korkak" diyemez. hele "atatürk düşmanı" hiç diyemez...
yalnız, iki dakika da düşününüz sevgili kemalistler; atatürk neden çok içerdi acaba?
sakın, ne kadar yapayalnız olduğunu, çevresinin nasıl onun devrimini ilk fırsatta yozlaştırmaya yatkın bürokrat eskilerinden oluştuğunu ve devrimini hangi çapsız kadrolara emanet etmek zorunda kalacağını o müthiş sezgileriyle ve öngörüsüyle kavramış olmaktan, bunun verdiği kederden olmasın?
Ne demişti Abdurrahman? "Atatürk rakı içerdi, kadınlara bakardı, Latife Hanım'la aralarında şiddetli geçimsizlik vardı, iki yıl sonra boşandılar" demişti.
veee ülke çapında Kemalistlerin linç girişimine sebep olmuştu, hem de salyalar küfürler eşliğinde...
Abdurrahman efendi adamdır. Kibar adamdır. Medeni adamdır. Çelebi adamdır. sık sık hedef kitlesini gıdıklayabilmek için beyinsizce yazılar yazar zira hedef kitlesi beyinsizdir! Evet, şeriatçıdır. mesela ben de değilim! Dünya görüşlerimiz ve yaşama biçimlerimiz arasında dağlar kadar fark olması, Abdurrahman'a küfürler edip, gömüp, üzerine beton dökmeyi gerektirmez... Kemalistlerin bu avam takımı lumpenler ile mücadele ederken akıllıca davranmaması, bu gibi tiplerin ekmeğine yağ sürer üzerine de bal damlatır.
abdurrahman'ın o vakti zamanında söylediklerine gelirsek;
içmez miydi? Bakmaz mıydı? Boşanmadılar mı?
Ben de içerim, ben de bakarım, ben de ilk eşimden ayrıldım, şimdi birisi bunlar "yüzüme vursa"(!) bana hakaret etmiş mi olacak?
Yapmayın... Şeriatçılarla mücadele edin ama akıllıca edin. Atatürk'ün rakı içtiğini, hem de çok içtiğini ve bu nedenle siroz olup öldüğünü yediden yetmişe, Kemalisti şeriatçısı, dostu düşmanı herkes bilir. Türkiye'de gelmiş geçmiş belki de en yakışıklı adam olarak o dönemde bütün kadınların ona tutkun olduğunu da bilmek için tarih okumak gerekmez.
Atatürk, kadehini halka gösterip, "efendiler, buna rakı denir, ben bunu gizli içmem, açık açık içerim, haydi şerefınize" demiş adamdır. helal olsundur.
aradan yıllar yıllar geçiyor ama kemalistler mücadelelerini hala aynı beceriksizlikle devam ettiriyorlar. gülünç oluyorsunuz... aklın yerine imanı koymaya çalışanlarla mücadele ederken siz de aynı duruma dönüşüyorsunuz, siz de akılcılığı bırakıp yeni bir iman oluşturmaya çalışıyorsunuz, aynı düzeyde, aynı "kulvarda" oynamaya kalkıyorsunuz onlarla!
atatürk peygamber değildir. çankaya ve anıtkabir birer "kutsal ziyaretgah" değildir. nutuk, bir kutsal kitap değil, sadece gazi mustafa kemal paşa'nın önderliğini yürüttüğü kurtuluş savaşı anılarıdır.
atatürk de sizin gibi, benim gibi, bütün artı ve eksileriyle bir fanidir. sizden ve benden daha büyük, çok daha büyük bir adam olması, onun da "insan" olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz ki!
"atatürk rakı içerdi" diyen adama terör estirmekle yada atatürk'e yazılan aşk mektupları hakkında yorum yapanları 'atatürk düşmanı' ilan etmekle (bu ben oluyorum) yanlış yoldasınız sevgili kemalistler...
ha işin iç yüzüne gelirsek; evet, atatürk rakı içerdi, hem de çok içerdi. üstelik yanında yemeği de çoğu kez ihmal eder, leblebiyle içerdi. karaciğeri de bu yüzden dayanamadı ve onu 57 gibi çok genç, çok zamansız, çok olmayacak bir yaşta yitirdik... şu zamanda şunu söyleyebilmek cesaret işi, yürek işi haline mi geldi? bu duruma mı düşecektik?
benim için "küfürbaz" diyebilirler, "deli" diyebilirler, "olumsuz" diyebilirler ama çok şükür kimse "korkak" diyemez. hele "atatürk düşmanı" hiç diyemez...
yalnız, iki dakika da düşününüz sevgili kemalistler; atatürk neden çok içerdi acaba?
sakın, ne kadar yapayalnız olduğunu, çevresinin nasıl onun devrimini ilk fırsatta yozlaştırmaya yatkın bürokrat eskilerinden oluştuğunu ve devrimini hangi çapsız kadrolara emanet etmek zorunda kalacağını o müthiş sezgileriyle ve öngörüsüyle kavramış olmaktan, bunun verdiği kederden olmasın?
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar