bugün

kaş

o küçük, şirin ilçede son dönemde inşaat yapılabilecek her metrekareye ruhsat veren ve yamaçları bile apartmanla dolduran belediyeyi tebrik ediyorum. Kaş, buyumeye pek elverişli olmayan coğrafyası nedeniyle en sevdiğim yerlerden biriydi fakat kekoların elinde coğrafyanın da çaresiz kaldığını bize gösterdi maalesef...

O güzelim koylara dökülen milyon metreküp betonlar, yarımadada sahile inmek için patikadan hallice bir şey yeterken 5 tank yapmaya yetecek kadar çelik kullanılarak yapılan üstgeçitten bozma gereksiz "iniş" platformları... Irzına geçilen Kalkan....

Kaş'ta faaliyet gösteren ve bir gazetecinin adını taşıyan vakfın yetkilisi yıllar evvel ramazan ayında büyük çakıl plajında tam arkamdaki masada bira yuvarlayıp AKP'li bir ekiple görüşüyordu. Ekleyeyim. AKP'li ekip bira içmiyordu. Ramazan deyip çay istediler. Neyse bu vakfın sorumlusu filanca otelde kaldığını, mevcut başkanın vakfa ait alanlarda imar/inşaat izni vermediğini, yapmak istedikleri tesisler için imar izinleri ve ruhsatların verilmesi sözü karşılığında vakfın bir sonraki seçimde kendilerini sınırsız destekleyeceğini falan söyledi, konuşmaya devam ederlerken biz kalkıp denize gittik. Geri döndüğümüzde hala oturuyorlardı ama "deal" sona ermişti, havadan sudan konuşuluyordu.

O zaman sevgili belediye başkanına e-posta attım ve "bir şeyler yapmazsanız size kaybettirecekler, göreceksiniz" dediğimi hatırlıyorum. Mail eline ulaştı mı, ulaştıysa da "burası Kaş, o kadar da değil" diye mi düşündü bilinmez... ama kaybetti. sonrasında o caanım kaş/kalkan asfalt ve betona boğuldu. inşaata uygun her metrekareye izin verildi...

aklıma gelmişken anımı paylaşayım dedim...

edit:imla