sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

bugün bir iş arkadaşımın iftar yemeğine davetliydim. eşinin hepsi birbirinden lezzetli yemekleri, çay ve tatlı faslından sonra jimnastik şampiyonu 9 yaşındaki cool oğlu ali ile biraz sohbet ettik. daha sonra sıra, benim ev hanımı zannettiğim eşi ayşe hanım'la sohbete geldi. eşi ayşe hanım'ın ev hanımı değil de; çalışmayan hacettepe mezunu bir radyoloji uzmanı olduğunu duyunca haliyle şaşkınlığımı gizleyemedim. yüzümdeki ifadeden anlamış olacak ki ayşe hanım, benim soramadığım ''heyhat!! neden çalışmıyorsunuz?''sorumu duymuşcasına açıklama yapma ihtiyacı duydu.

küçük oğlunun konuşmasının gecikmesinden, günde yüz hastaya bakmasının imkansızlığından, kolundaki ve omuzundaki dayanılmaz ağrılardan, hastalara ve hasta yakınlarına laf anlatmanın artık katlanılmaz boyutta oluşundan ve daha buna benzer pek çok sebebi ardarda sıralarken ben hala hayretler içerisindeydim. çünkü benim için tüm bu saçma sapan hepsi birbirinden geçersiz mazaretlerin hiçbiri bir sebep olamazdı doktorluk yapmamak için. üstelik radyoloji uzmanı.

fakat bir şey farkettim ki; ayşe hanım tüm bunları sıralarken son derece ciddiydi ve anlatırken bile hala acı çekiyordu. eski düşüncesiz komşuları yüzünden nasıl taşınmak zorunda kaldıklarını anlatırken, usg bakarken muayene odasından çıkaramadığı hasta yakınlarından dert yanarken adeta günah çıkarıyordu. günah çıkarıyordu evet çünkü çalış(a)madığı için çevresindeki tüm insanlar gibi o da kendini içten içe suçluyordu. ve tüm bu insanların her birine, işini yapmasına engel oldukları, kendini ifade etmesine izin vermedikleri için hala son derece kızgın ve öfkeliydi. suçluluk duygusu ve öfkesi gözlerinden çok net okunabiliyordu.

sonradan öğrendim ki; ailede baba, kardeşler neredeyse herkes doktor...

şimdilerde hemen hemen evden hiç dışarı çıkmayan, bir kaç yakın dost ve akraba dışında neredeyse hiç kimseyle görüşmek istemeyen ayşe hanım'ın üniversite ve meslek tercihi konusunda pek alternatifi yok gibi görünüyor bu durumda.

görünen o ki; şimdi ayşe hanım'IN oğlu ali'nin bir gün olimpiyatlarda dünya jimnastik şampiyonu olması dışında başka bir hayali yok. kim bilir belki de kendi için düşlediği bir hayaldi bu.

n'olur çocuklarınıza bunu yapmayın!...