bugün

tamam

- Ülkeyi ''biz'' ve ''onlar'' diye ikiye böldün. ''Yüzde elliyi evde zor tutuyorum.'' dedin. Palalısını, sopalısını, joplusunu, tomalısını sana benzemeyenlerin üstüne saldın. Daha konuşacaklarımız var, tamam değil.
- Ormanları, hazine arazilerini, dağları, dereleri, tepeleri yerle bir ettin. Betona döndü kentler ve insanlar. Tokidir mokidir derken site site insanları kodese benzeyen evlere mahkum ettin. Daha konuşacaklarımız var, tamam değil.
- ''Dindar Nesil'' dedin. Çoluk çocuk ne idüğü belirsiz bir eğitim sisteminin altında inim inim inliyor.
Okul kitaplar kin, nefret, kan ve savaş kusuyor. Nerede bir miting varsa, nerede bir parti çıkarı varsa, çocuklar el altından emirlerle, parti otobüsleriyle oralara taşınıyor. Sokaklar türbanlı, ürkek bakışlı, kendine güveni olmayan, kederli, kaderci, silik, suskun, mutsuz kız çocuklarıyla dolu.
Daha konuşacaklarımız var, tamam değil.
- Vakıflarda tecavüz, okullarda tecavüz, çakma kuran kurslarında tecavüz, apartman diplerinde, çıkmaz sokaklarda, atölyelerde, tarlada, fabrikada, her an her yerde taciz ve tecavüz korkusu. Eskiden bir Allah korkusu vardı, şimdi ondan bile korkmuyorlar. Daha konuşacaklarımız var, tamam değil.
- Hakaret etmediğin kimse kalmadı. Köylüye, esnafa, işçiye, akademisyene, öğretmene, öğrenciye, solcuya, kürde, aleviye, yahudiye, ermeniye, şehit ailesine, kadına, travestiye, demokrata, devrimciye, doktora...itip kakmadığın, horlamadığın, çemkirmediğin kimse kalmadı. Daha konuşacaklarımız var, tamam değil.
- Yandaşın, eşin, dostun, yalakan aldı yürüdü. Aranızda bir tek fakir yok. Oy aldıkların bir paket makarna bir çuval kömüre şükrederken, sizler malınıza mal, mülkünüze mülk katıyorsunuz. Saraylar, saltanatlar, şatafatlı hayatlar. Doymadınız, doymuyorsunuz, doymayacaksınız. daha konuşacaklarımız var, tamam değil.
- Hapishaneler gazetecilerle, düzen karşıtlarıyla, sana ve size benzemeyenlerle dolu. Yurtdışından gelenlerin telefonlarını bile kontrol ediyorsun. Bırak hakareti, sana yan gözle bakanın bile hayatı kararıyor. Kafana göre tutukluyorsun, kafana göre bırakıyorsun. Daha konuşacaklarımız var, tamam değil.
- Şimdi kendimizi toplamaya kalksak, ''hadi yeniden birbirimizi sevmeye başlayalım, ayrımız gayrımız olmasın, sarılalım birbirimize, unutalım acılarımızı ağrılarımızı'' desek, bu enkazını ortadan kaldırmak belki de en az yüz yılımızı alacak. Bütün bunları yaptıktan sonra ''halkım tamam derse...'' diyorsun. Daha konuşacaklarımız var, tamam değil koçero, tamam değil.