angelica

kişisel tarihin tozlu sayfalarından çıkıp yavaşça bugünün yüzeyine inmiş şarkı.

bu şarkıyla salt hüzün yaşamışlardan biraz farklı bir yerdeyim galiba. bu şarkı benim gençliğimin tam bir yerine denk düşüyor. o dönemin içinde ne var ise hepsine denk düşüyor. o dönemin aptal acılarına, mesnetsiz heyecanlarına, yanlış anlamalarına, doğru anladığım pek pek az şeye, vasıfsız nice kedere falan. yani mutfak balkonunda anlamsızca, amaçsızca özgürce ve vaktin geçişine hiç aldırmadan oturabildiğim kaygısız zamanlara. kaygısız olduğumu hiç anlamadığım sersem zamanlarıma.

beni alır ve geçmişin nerede olduğunu düşünmeye götürür. gözlerim acıyla dolmaz. bir kaybın ağır üzüntüsü omuzlarıma oturmaz. yalnız, zaman çizgisi karşısında ne kadar güçsüz olduğumuzu sükunetle hatırlatır.

var olasın angelica.