nasıl hissediyorsun

Duvar gibi hissediyorum.

Tuğlaları üst üste diziyorlar. Harç ile tutturuyorlar. - Bir arada tutmaya çalışıyorum kendimi yıkılmadan.
Rengarenk boyalarla canlılık katıyorlar. - Ama kendimi hiç istediğim renklere boyayamadım.
Soluyor bazen başka bir renkle tekrar geçiyorlar üstünden. - Böyle kapatmaya çalıştığım milyon tane şey.
Bazen süslemek için çivi çakıyorlar. Süslemek uğruna çirkinleşiyor. - Beni böyle değiştirmelerine neden izin verdim diyorum kendime. Neden onların istediği oldum?
Saklıyor içindekileri bazen kavgaları bazen sevişmeleri bazen yalnızlığı. - Ben de zaten ağzıma hep fermuar çekiyorum.
Bazı duvarlarda pencereler var. - içim bataklık manzaralı olsa da ötüşüyor susturamadığım umudun kuşları.
Görülmeyen yumruk izlerini saklar. - Ben en büyük zararı hep kendime böyle verdim.
Nem yaparlar. - gözyaşlarımı ne sanmıştınız?
Yıkarlar. - insanlara yüklenen ne kadar anlam varsa, ne kadar umut varsa, ne kadar beklenti.. hepsinde kendimin altında kaldım.
Yıkılırlar. - yıkılırım.