bugün

insanlığın en büyük sorunu

sanırım çok fazla şey yazmak gerekecek buraya. çünkü insanlığın çok fazla sorunu var. ancak hepsini çözmenin tek bir yolu var. onun adı empati. evet empati bütün her problemin ve insanlığı kurtarabilmenin tek ütopik yoludur.

ütopik dememin sebebi insanlık kavramını oluşturan insanların hepsinin aynı anda empati yapmasının imkansız oluşundandır. insanlar bireysel olarak empati yapabilirler. ancak her insan empati yapamadığı sürece bu yeterli gelmeyecektir.

herkes empati yapabilseydi insanlık nasıl kurtulurdu? empati nedir, ne işe yarar görelim;

öncelikle empati kişinin kendi bilincini başka bir bilincin yerine koyarak, karşısındakinin yaşadıklarını, duygularını, hissettiklerini, düşüncelerini denemeden ve/veya yaşamadan kendi bilincinde yaşatarak anlayabilme becerisidir.

evet empati bir beceridir ve herkes yapamaz. zaten herkes yapabiliyor olsaydı dünyada tek bir sorun bile kalmazdı. bu dünyadaki bütün kötülüklerin asıl kaynağı empati yapamayan insanlardandır.

ne kadar psikopat, hırsız, terörist, tecavüzcü, dolandırıcı, dedikoducu, düzenbaz, katil, terörist yani kısaca ne kadar kötü insan varsa bütün bu insanların ortak özelliği empati yapamıyor oluşlarıdır.

örneğin hiroşimaya atom bombası atan pezevenk onu atarken empati yapabilseydi o bombayı atmazdı. şu anda ben orada olsam ve bir başkası benim ailemin bulunduğu yere bomba atsa, o acıları, o kaosu bize yaşatsa ne hissederdim acaba diye düşünse o bombayı asla atamazdı.

empati yeteneği arttıkça vicdan beslenir. vicdan büyüdükçe kötülük düşünemez insan. çünkü insanın vicdanı kendisinin en büyük düşmanıdır. dünyadaki hiç kimseden korkmasa bile kendi vicdanından korkar insan. kimse ona zarar veremese bile kendi vicdanı çok büyük zararlar verebilir. yastığa kafasını koyduğunda beynini kemirir vicdan. uyutmaz, huzur vermez asla o kişiye. o yüzden vicdansız kişilerin böyle sorunları yoktur. kötülüklerini rahatlıkla yapabilirler ve kendilerine hesap sorabilecek bir vicdanları olmadığı için rahattırlar.

birilerine kötülük yapan insanları düşünün. kötülüğün adı, cinsi, türü, boyutu fark etmeksizin sadece düşünün. bunun içinde küçücük zararsız bir dedikodu, ya da büyük vahşi bir cinayet hiç fark etmez. hepsi birer kötülüktür. ve bu kötülüğü yapan insanlar eğer empati yapabiliyor olsalardı yine de bu kötülüğü yapmaya devam edebilirler miydi?

kötülük yaptığı kişinin o anda hissettiklerini düşünebilseler, çektikleri acıyı, içine düştükleri müşkül durumu hayal etseler, yaa ben bu kötülüğü yapıyorum ama başka birisi bana aynı kötülüğü yapsa ve ben bu kötü duruma düşseydim ne hissederdim diye düşünmek suretiyle vicdani bir muhasebe içerisine girselerdi hala kötülük yapmaya devam edebilirler miydi?

kötü insanlar empati yeteneği olmayan insanlardır. dolayısıyla vicdan ve iyi niyet bulundurmazlar. hayatlarında hiçbir zaman iyiliği tatmamış, iyi bir insan olabilmenin verdiği hazzın bilincinden yoksunlardır. çünkü bu hazzı bir kere yaşamış bir insan asla bir daha kötü olamaz.

her zaman söylerim bu dünyayı kurtarabilecek tek şey empatidir. aklınıza gelebilecek veya bugüne kadar yaşadığınız her türlü sorun ve haksızlığın çözümü empatidedir. empati becerisi olan bir insan ne vicdansız olur, ne adaletsiz olur ne de kimsenin hakkını yer. yani eğer herkes bu beceriye sahip olabilseydi yeryüzünde cenneti yaşıyor olurduk...

ancak empati ve vicdan nakli henüz tıbben gerçekleşmediği ve muhtemelen gerçekleşmeyeceği için bu söylediğim ütopik bir hayalden ibaret olarak kalacaktır.

ve maalesef içinde bulunduğumuz durum reel bir distopyadır...