bugün

delirmek

delirmek dil ile kurduğumuz sembolik düzene girmeyi reddetmektir. doğduğumuz zaman, daha yasa ve dille tanışmadan önce, gerçeğin parçalarını içeren bir iç dünyada yaşarız. bu bir imgeler dünyasıdır ki kişi ne kendisini ne de anne ve babasını tam manasıyla algılar, onlar imgeler şeklinde kafasında şekillenir. daha sonra çocuk kendini aynada görür ve kendi görüntüsüne dair bir ben yaratır, bu ayna kimi zaman diğer öznelerdir.

deli dediğimiz kişi, sembolik düzeni reddeden, dilin bizi aşan anlamlandırma yasasına uymayan kişidir. şizofrenlerin bir çoğu kendi özel dilini yaratır, dili bozarlar. o halde delilik her zaman yasanın sınırlarını zorlamak için bir yoldur. ismet özel'in şu dizeleri de sanki bu söylediklerimi kanıtlar nitelikte;

dilce susup
bedence konuşulan bir çağda
biliyorum kolay anlaşılmayacak
kanatları kara fücür çiçekleri açmış olan dünyanın
yanık yağda boğulan yapıların arasında
delirmek hakkını elde bulundurmak
rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için
bana deha değil belgeler gerekli

imkanım olsa delirirdim. delirsem benlik bir problem kalmayacak gibi.