bugün
- sigara içmenin insana verdiği zevk8
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım15
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
sıkıldım...
nedense "yeni yıl" dıngıllığı gelip çattığında daha bir fark edilir olan hissiyat.
ben öyle (bkz: cocoon) gibi "yoruldum" yazıp bırakmayayım da içini doldurayım;
açıkçası sıkıldım... Hiç kimsenin içmeyeceği içkilerin ve hiç kimsenin yemeyeceği yemeklerin tariflerinden...
Noel ile yılbaşını ayırt edemeyen geyiklerin Noel Baba geyiklerinden, "çam ağaçları kesiliyor" sızlanmasından vazgeçmeyen entel mızmızlığından...
"milli piyango size de çıkabilir" basitliğinden, "sarhoşum gel servisi" zevzekliğinden, "herkese sevgi, dünyaya barış" saftirikliğinden sıkıldım...
Yılın olayından, yılın fotoğrafından, yılın erkeğinden yılın kadınından, yılın bilmem nesinden, burcunuz ne diyor zırvasından, "karşı cinsten bir sarışın size ilgi gösteriyor" şeklinde enayi tuzaklarından, Eurovision, Oscar, golden globe, Nobel, lig şampiyonluğu teranelerinden, akşamdan kalmalığın dayanılmaz biteviyeliğinden, ziyan olmasın diye yeni yılın ilk üç günü bayat yemeğe talim etmenin kaderinden, tombaladan, birinci çinkodan, ikinci çinkodan sıkıldım...
Televizyonun varoş eğlencelerinden, gece yarısı dansözünden, on dokuz sekiz yedi altı beş dört üç iki bir geri sayımlardan, uyku akan gözlerle sevinir gibi yapmaktan, sabahlama zorunluluğundan sıkıldım.
insanlara 1 ocak günü ille Talcid ya da Kompensan tavsiye etmekten de (bu sene hayatınızda bir değişiklik yapın, Rennie kullanın!)
Belki günler uzamıştır umuduyla bekleyip gene erkenden hava kararınca hafif tertip bozulmanın her sene yinelenen iç burukluğundan da...
işin kötüsü, her sene dön dolaş bunlardan bahsedilmesinden de...
aslında yeni bir yıl demek, biz ölümlüler için ölüme bir adım daha yaklaşmak demek.
(Hemen belirteyim, "yok canım, daha dur bakalım" geyiğinden de sıkıldım, lütfen bana söylemeyiniz, daha saf tanıdıklarınıza saklayınız.)
pardon siz içip-sıçıp eğleneceksiniz yarın, şimdiden moralinizi bozmayayım. 1 ocak sabahı ne olsa benimle aynı dalga boyuna gelirsiniz, o zaman konuşuruz.
nedense "yeni yıl" dıngıllığı gelip çattığında daha bir fark edilir olan hissiyat.
ben öyle (bkz: cocoon) gibi "yoruldum" yazıp bırakmayayım da içini doldurayım;
açıkçası sıkıldım... Hiç kimsenin içmeyeceği içkilerin ve hiç kimsenin yemeyeceği yemeklerin tariflerinden...
Noel ile yılbaşını ayırt edemeyen geyiklerin Noel Baba geyiklerinden, "çam ağaçları kesiliyor" sızlanmasından vazgeçmeyen entel mızmızlığından...
"milli piyango size de çıkabilir" basitliğinden, "sarhoşum gel servisi" zevzekliğinden, "herkese sevgi, dünyaya barış" saftirikliğinden sıkıldım...
Yılın olayından, yılın fotoğrafından, yılın erkeğinden yılın kadınından, yılın bilmem nesinden, burcunuz ne diyor zırvasından, "karşı cinsten bir sarışın size ilgi gösteriyor" şeklinde enayi tuzaklarından, Eurovision, Oscar, golden globe, Nobel, lig şampiyonluğu teranelerinden, akşamdan kalmalığın dayanılmaz biteviyeliğinden, ziyan olmasın diye yeni yılın ilk üç günü bayat yemeğe talim etmenin kaderinden, tombaladan, birinci çinkodan, ikinci çinkodan sıkıldım...
Televizyonun varoş eğlencelerinden, gece yarısı dansözünden, on dokuz sekiz yedi altı beş dört üç iki bir geri sayımlardan, uyku akan gözlerle sevinir gibi yapmaktan, sabahlama zorunluluğundan sıkıldım.
insanlara 1 ocak günü ille Talcid ya da Kompensan tavsiye etmekten de (bu sene hayatınızda bir değişiklik yapın, Rennie kullanın!)
Belki günler uzamıştır umuduyla bekleyip gene erkenden hava kararınca hafif tertip bozulmanın her sene yinelenen iç burukluğundan da...
işin kötüsü, her sene dön dolaş bunlardan bahsedilmesinden de...
aslında yeni bir yıl demek, biz ölümlüler için ölüme bir adım daha yaklaşmak demek.
(Hemen belirteyim, "yok canım, daha dur bakalım" geyiğinden de sıkıldım, lütfen bana söylemeyiniz, daha saf tanıdıklarınıza saklayınız.)
pardon siz içip-sıçıp eğleneceksiniz yarın, şimdiden moralinizi bozmayayım. 1 ocak sabahı ne olsa benimle aynı dalga boyuna gelirsiniz, o zaman konuşuruz.
güncel Önemli Başlıklar