bugün

börü budun dan ergenekon a türk derin devleti

ergenekon'dan çıkan türklere çinliler bir isim vermişti, börü budun!!!

evet börü budun yani börü=kurt, budun=millet...

bir kurt kadar özgürlüğüne düşkün, bir kurt kadar cesur, bir kurt kadar savaşçı ve bir kurt kadar sabırlı...
işte bu kurt millet ya da kurt kavmi, asena adlı bozkurtun önderliğinde çıktıkları zorlu yolculukta en nihayetinde dünyanın kalbi bizans'a da sahip olarak tüm dünyanın bazen hayranlığını bazen de korkusunu, çekincesini kazanarak bu günlere gelebildi...

bunca düşman ve arzulanan topraklara sahip olmasına rağmen 2000 yıldan fazla bir zamandır dünyanın kaderini hep etkiledi bu kurt kavmi.

ve işte türk milleti'nin çıktığı bu zorlu tarih yolculuğunda en sıkıntılı zamanlarda, hep bir yol gösterici, yön verici güçlere sahipti...
önce talas zaferi, ardından dandanakan ve nihayet malazgirt ile börü budun hedefini tüm dünyaya belli etmeye başlamıştı,. hedef bizans'tı...

lakin hedeflerde bazı sapmalar da olmuyor değildi.
önce bu hedefi sezip engellemeye çalışan papa'nın haçlıları, ardından haşhaşinler ve selçukların yıkılması ile bizans rahat nefes almıştı. korkulan türk tehlikesi artık tarih olmuş, türkler ortadoğu ve anadolu coğrafyasında dağılma sürecine girmişlerdi.

bu hal ve şerait altında bir gizli güç "kayılar" a el vermiş, şeyh edebali salt bu görev uğruna bizans sınırına tayin edilmiş ve selçuklu'nun külleri üzerine yeni ve kökleri güçlü tarihe adını altın harflerle yazacak osmanlı devleti bu sayede bina edilmişti.

genç osmanlı'nın gidişatı yine bizans'ı endişelendirmiş, bizans'ın çeşitli kışkırtmaları ile anadolu tekrar moğol istilasına maruz kalmıştı. osmanlı padişahı timur'a esir olmuş, bizans yine rahat nefes alabilmişti. lakin herkesin artık parçalanmasını beklediği osmanlı 11 yıl süren bu fetret devrini börü budun'a bağlı ahi geleneği sayesinde atlatmış, adeta küllerinden yeniden doğarak bizans'a ve dolayısıyla dünyaya efendi olma hayalini yeniden kurmaya başlamıştı.

bu hedefin gerçekleşmesi için bu kez "akşemseddin" görevlendirildi.
akşemseddin eline verilen hamuru öyle bir yoğurmuştu ki üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen bilgeliği ve devlet admalığıyla hala yad edilecek "fatih sultan mehmet" bir dünya imparatoruna dönüşmüştü onun ellerinde.
her ne kadar fatih'in bizans surlarını yerle bir eden "şahi" topları var ise, börü budun'un da fatih'i fatih eden akşemseddin'i vardı...
bizans'ı alma hayali ve dünyanın kalbine, atardamarlarına hükmetme hayali kurt milleti için gerçeğe dönmüştü. lakin bizans'ı almak kadar o'na sahip olabilmek de hayli zor işti...
bu tarihten sonra börü budun artık misyonunu tamamlamış, iyiden iyiye yeraltına çekilmiş, lakin türk milletini türk milleti yapan mistik inançlarını ve ergenekon değerlerini asla unutmamış ve unutturmamıştı...

bir millet düşünün ki en zor şartlar altında dahi yok edilemiyor, hep ayakta kalıyordu.
ataürk'ün kurtuluş savaşındaki azmi de dünyaya kafa tutabilmesi de börü budun'un siyaset erbaplığının en güzide eseridir.
devlet ve millet her daim iç içe geçmiş kavramlar olmuştur türklerde. devlet ve millet birdir. ne biri birinden ne öbürü berikinden üstün olmuştur şimdiye dek.
kıbrıs yunan olmak üzere iken bülent ecevit'i cesaretlendiren, diplomatlarımız dünyanın her yerinde şehid edilirken buna dur diyen, türkiye'nin güneydoğusunda bir kürt devleti kurulmasını bunca yıldır engelleyen hep bu güçtü.
gücünü kuvvetini yanlızca türk milletinden alan bu güç...

kurt millet yok olamaz, kurt millet susturulamaz, kurt millet korkutulamaz, kurt millet yenilemez...
bu gün ergenekon, yarın manas, öbür gün de malazgirt olarak millet düşmanlarına hadleri elbet bildirilir.

börü budun, bilge tonyukuk tarafından bunun için kurulmuş ve bunun için 2000 yıldır var olmuştur...