bugün

hamburger cumhuriyeti

Hadi hamburger, fast food kültürünü eleştirelim diye yapılmış bir film. Ama ben bir hayli ilginç noktalar buldum bu filmde.

Film başladıktan sonra hep şu soruyu sordum: bu tesisler böyle eleştirel bir filmin çekilmesine nasıl izin vermişler?

Neyse bir şekilde çözmüşlerdir bu olayı dedim ve filmin içine girmeye başladıkça, az önce size söylemediğim ama inceden mesajını verdiğim soru iyice kafamı kurcalamaya başlamıştı: acaba fast food sektörünün bir projesi olabilir miydi bu film. Akşam haberlerini izlemiş ve Ergenekon komplolarıyla beyni doldurulmuş birey için anlaşılabilir sorular bunlar.

Neyse onların projesi olmasa da şu bir gerçek ki tam olarak eleştirmiyor bu film. Bir kere Bruce Wills çok ikna edici. Etleri pişirin yeter diyor ki mantıklı biraz.

Sonra, tesisler de oldukça hijyenik ortamlar. Rahatsız olunabilecek tek sahne hayvanların içeri alındığı ve kafalarına ateş edilerek öldürüldükleri sahne. Ki en mantıklı ve en az eziyet çekecekleri yöntem bu. Demek ki tesisler bunu da doğru yapıyorlar.

Zaten film bu tesisleri ya da fast food kültürünü eleştirmekten çok Meksikalıların ne kadar zor bir hayatları olduklarını anlatıyor.

Neyse böyle ucuz bir film için uzun bir yazı oldu bu. Sonuç olarak ortalığı yıkıcaz- allah’ım ne kadar protestiz- vaadiyle/ismiyle hazırlanan bu film suya sabuna dokunmuyor. Eşleştiremiyor. Bu filmden önce de arada bir yiyordum hamburgeri, yine arada bir yerim. Ben artık yiyemem diyenleri de anlayamıyorum. O köfteler o hayvanlardan müzakere sonrasında mı alınıyor sanıyordunuz.