bugün

sözlük yazarlarının itirafları

neden bilmem ama küçükken hep kasvetli bir gecede yaşadığımız şehirler istila edilecekmiş gibi hissederdim.
evimin içinde sessizce nasıl saklanabilirim diye düşünürdüm.

nedenini hiç çözemedim. sanmıyorum film olamaz.
çünkü hiç öyle yaratıklar vesaire değil kalpleri kaskatı kesilmiş, kötü insanlar tarafından istila edileceğimizi düşünürdüm. ama bu insanların kökleri, kökenleri hep çok eskiye gider diye hayal ederdim bizimle yaratılıştan bu yana sorunları olan topluluklarmış gibi. bu topluluğun silahları modern dünya yerine daha çok ortaçağ silahlarına benzer olacaktı. tüm dünyada modern dünyaya dair her şey ortaçağa dönecekti.

o zaman dinler hakkında çok bir bilgim olmamasına rağmen hep böyle inançlarla ilgili olacakmış gibi gelirdi.
karanlığın ordusu sanki dolunayla birlikte sokaklara, caddelere gireceklermiş gibi gelirdi. ve kısmi ufak mucizevi insanüstü olaylar hep kırılma anlarında yaşanarak o savaşa yön verecekti sanki.

bizden olanlar direnecekmiş ama daha zayıf kalacakmışız gibi hissederdim.

ve bu sanki rastgele olmayacakmış, kaderde yazılıymış ve zamanı geldiğinde olacakmış gibi bir düşünce vardı. o zamana gün gün yaklaşıyorduk ama ne zaman olacağını bilmiyordum.

çocukluk bilincim bile savaşlarla dolu.

edit: ve bu topluluk öyle karadan arabayla veyahut havadan değil; dağlardan şehirlere ineceklermiş gibi canlanırdı aklımda.