bugün
- şehirler arası aşk yaşamak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi16
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak11
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım12
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
Arkadaşlarımın yaptığı resimlere bayılırdım. Çünkü ben resim yaparken kendimi kaptırırdım ve aklımdakileri resme dökerken, kirletirdim kağıdı hep. renkler birbirine girerdi. arkadaşlarım ise çok düzgün resim yapardı.
Ama yarışmalarda hep ben dereceye giriyordum. Çünkü yaratıcılığımı ve hayal gücümü beğendiklerini söylüyorlardı. Yani çizimlerimde bir muntazamlık yok; karman çorman; ama konuyu hayalimde canlandırıp resme dökmekte ustayım. Mesela ilkokuldayken il çapında dereceye giren resimlerimden biri:
görsel
Bu müptezelvari ucubeleri, verem savaş haftası için çizmiştim mesela. O anki düşünce yapım şuydu: verem bir hastalık; hastalığı mikrop çizerek anlatmak istedim. O sırada Türk filmlerinde verem olanların öksürünce kan çıkarttığı geldi aklıma. O yüzden mikropları kırmızı çizdim. "Verem Savaş haftası" diye savaş konusunu yansıtmak için de mikropların eline balta koydum. Ve sigaradan duman çıkarttım. Hani savaş olunca toz duman olur ya, o şekilde ifade ettim.
Sigaranın da zararını yansıtmak istedim. Verem sonuçta bir hastalık, sigara da hasta eden bir unsur, o yüzden böyle bağdaştırdım. Hasta insanları da gözaltları mor, yanakları ve burnu Kırmızı tasvir ettim. Hani insan hasta olunca ateşi yükselir ya, o yüzden kırmızı renk seçtim, bunu anlatmak için.
Aklıma ardı ardına gelen bu düşünceleri de resme dökerken, kağıdı epey kirletmişim gördüğünüz gibi. Renkler birbirine girmiş.
Her resimde "bu kez kirletmeden boyayacağım." Diyordum; ama resim yapmaya başlayınca ve arka arkaya aklıma düşünceler gelince, yani ilham gelince, adeta dünyadan soyutlanıyordum ve o an sadece düşünceye odaklanıyordum; kağıdı temiz boyamak falan o an umrumda olmuyor; sadece düşünceyi resme dökmeye kilitleniyorum istemsizce. Sonra resim bitince bir bakıyorum, Yine renkler birbirine girmiş. O anki düşünce hengamesi, resimlerime öyle renk karmaşası olarak yansıyor Ve böyle çok dereceye girdim.
Çok sevdiğim anasınıfı öğretmenim Serpil kılınç'ın bunda çok büyük payı var; çünkü anasınıfındayken yaptığım bir resmi, yarışmaya göndermişti ve ilk kez o zaman, 5 yaşımdayken dereceye girdim. Ödül Töreni için Kütahya'ya çağırmışlardı; gidememiştim; gidemediğime de üzülmüştüm; ama sonra birçok resim yarışmasında dereceye girdim ve ödül törenine gittim.
görsel
görsel
Şimdi resimdeki bu başarılarımı hatırlayınca durup düşünüyorum; neden resim yapmayı bıraktım ki ben?
Sanırım içimdeki ressam; boya yerine harfleri kullanıyor artık.
Eskiden duygu ve düşüncelerimi boyalarla resmederken, artık harflerle resmediyorum.
Yani artık yazıya döküyorum duygu ve düşüncelerimi.
Her yazıda resmediyorum işte bir şeyleri...
Olsun, böyle de güzelim.
Bu vesileyle, rahmetli öğretmenimi de saygıyla anıyorum; onun sayesinde resim yarışmalarına katıldım ve onun sayesinde birçok kez dereceye girmenin mutluluğunu yaşadım. Resmi, sanatı onun sayesinde sevdim. Ruhunuz şad olsun Serpil Kılınç öğretmenim, anılarımda ve kalbimde daima yaşayacaksınız...
Ama yarışmalarda hep ben dereceye giriyordum. Çünkü yaratıcılığımı ve hayal gücümü beğendiklerini söylüyorlardı. Yani çizimlerimde bir muntazamlık yok; karman çorman; ama konuyu hayalimde canlandırıp resme dökmekte ustayım. Mesela ilkokuldayken il çapında dereceye giren resimlerimden biri:
görsel
Bu müptezelvari ucubeleri, verem savaş haftası için çizmiştim mesela. O anki düşünce yapım şuydu: verem bir hastalık; hastalığı mikrop çizerek anlatmak istedim. O sırada Türk filmlerinde verem olanların öksürünce kan çıkarttığı geldi aklıma. O yüzden mikropları kırmızı çizdim. "Verem Savaş haftası" diye savaş konusunu yansıtmak için de mikropların eline balta koydum. Ve sigaradan duman çıkarttım. Hani savaş olunca toz duman olur ya, o şekilde ifade ettim.
Sigaranın da zararını yansıtmak istedim. Verem sonuçta bir hastalık, sigara da hasta eden bir unsur, o yüzden böyle bağdaştırdım. Hasta insanları da gözaltları mor, yanakları ve burnu Kırmızı tasvir ettim. Hani insan hasta olunca ateşi yükselir ya, o yüzden kırmızı renk seçtim, bunu anlatmak için.
Aklıma ardı ardına gelen bu düşünceleri de resme dökerken, kağıdı epey kirletmişim gördüğünüz gibi. Renkler birbirine girmiş.
Her resimde "bu kez kirletmeden boyayacağım." Diyordum; ama resim yapmaya başlayınca ve arka arkaya aklıma düşünceler gelince, yani ilham gelince, adeta dünyadan soyutlanıyordum ve o an sadece düşünceye odaklanıyordum; kağıdı temiz boyamak falan o an umrumda olmuyor; sadece düşünceyi resme dökmeye kilitleniyorum istemsizce. Sonra resim bitince bir bakıyorum, Yine renkler birbirine girmiş. O anki düşünce hengamesi, resimlerime öyle renk karmaşası olarak yansıyor Ve böyle çok dereceye girdim.
Çok sevdiğim anasınıfı öğretmenim Serpil kılınç'ın bunda çok büyük payı var; çünkü anasınıfındayken yaptığım bir resmi, yarışmaya göndermişti ve ilk kez o zaman, 5 yaşımdayken dereceye girdim. Ödül Töreni için Kütahya'ya çağırmışlardı; gidememiştim; gidemediğime de üzülmüştüm; ama sonra birçok resim yarışmasında dereceye girdim ve ödül törenine gittim.
görsel
görsel
Şimdi resimdeki bu başarılarımı hatırlayınca durup düşünüyorum; neden resim yapmayı bıraktım ki ben?
Sanırım içimdeki ressam; boya yerine harfleri kullanıyor artık.
Eskiden duygu ve düşüncelerimi boyalarla resmederken, artık harflerle resmediyorum.
Yani artık yazıya döküyorum duygu ve düşüncelerimi.
Her yazıda resmediyorum işte bir şeyleri...
Olsun, böyle de güzelim.
Bu vesileyle, rahmetli öğretmenimi de saygıyla anıyorum; onun sayesinde resim yarışmalarına katıldım ve onun sayesinde birçok kez dereceye girmenin mutluluğunu yaşadım. Resmi, sanatı onun sayesinde sevdim. Ruhunuz şad olsun Serpil Kılınç öğretmenim, anılarımda ve kalbimde daima yaşayacaksınız...
güncel Önemli Başlıklar