bugün

datça

nirvananın tanımını yeniden sorgulatıp, nirvananın batı çıkışlı olduğuna inandıran meleksiz cennettir.

gün batarken kimsesiz bir kumsala gidersiniz ve serin sularda yüz metre kadar açıldıktan sonra, sırtınızı simi adasına verip, okaliptus ağaçlarının arkasından pastel rengine bürünen güneşe doğru yüzmeye başlarsınız, tam sahile vardığınız zamanda güneş seyrine daldığınız dağın arkasından sıcak bir elvada çeker.

ayrıca size şiirler yazdırır;

Aynı ortamda senden önce uyursam eğer
Üstümü tek örten sen ol, kovala yanımdakileri
Örtüm beyaz pike olsun, terletmeden serin tutsun
Geniş yerlerde uyumaya alışmadık ki peri
Yattığım yer derin ve dar...
Merak etme sayıklamam ama yinede suyumu eksik etme
Senin ellerinden yoksunsam eğer yattığım yerde
Sonsuza kadar nadastayım, uykumda bile
Uyuduğum yerde evin olsun
Orası yolun bittiği yerdir
Tek eksiği meleksiz cennet olmasıydı
Hali hazırda senin için bir ev
Kapıdan girdiğin anda,
adı üstünde perili ev olmaya hazır
Lakin yolun bittiği yer neresi dersen?
Datçadan ötesi var mı?