bugün

küresel ısınma

Küresel ısınma ya da iklim değişikliği üzerinde çeşitli spekülasyonlar bulunur:

birinci ve hemen hemen kronolojik olarak ilki yeni ama pahalı bir enerjinin kullanımına yasal ve etik zemin oluşturmak:

bu teoriye göre söz gelimi abd geliştirdiği yeni nesil bir enerji çeşidinin, ki bunun temiz olduğu düşünülüyor, insanlar tarafından daha pahalı olsa da dünyayı kurtarmak için kullanılmasını sağlamak. ve döngü başladığında yüksek kar marjı olan yeni ürünü tüm dünya kullanırken bu ürünün üretim maliyetlerinin düşürülmesi için gerekli adımların atılacağından felan bahsediliyor.

başkaları ise, çin, hindistan gibi yüksek nüfuslu ve gelişmekte olan ülkelerin üretimlerini dizginlemek ve pazarları koruyabilmek için böyle bir yalan atıldığı ve dünya nüfusunun algısının yönetildiği yönünde bazı teoriler üretiyorlar. hatta bazı skolastik kafalı kişiler de bunu tetiklemek için haarp gibi mitolojik cihazlarla tüm dünyadaki iklimin değiştirebildiğinden bahsediyorlar.

şimdi bunların gerçek olduğunu kimse bilemez. belki böyle mevsimsel döngüler vardır 100 yılda bir sıcak 100 yılda bir soğuk olan. bu yüzyılda sıcak yüzyıldır. birisi çıkıp deseydi ki, co2 tamam ısıyı atmosferden dışarı salmıyor ama, gelen güneş ışığının da %15'ini uzaya yolluyor bu da dünyada ağaçların yeterince fotosentez yapmasına mani oluyor, birbirini tetikleyen bu süreçte dünyanın soğumasına sebep oluyor deseydi. kim nasıl bu teoriye karşı çıkacaktı. bunu anlatırken öyle babalar gibi görselliği çok iyi ve söyleneni destekleyici grafikler de koysan, saftirik iki profesörü de kandırıp buna inandırsan o zaman insanları bu defa sıcaklığa sebep co2 diye inandırdığı gibi eğer soğuk yüzyılda olsaydık soğuğa sebep olarak da co2 diye söyleyebilirlerdi...

tüm bu komplo teorileri bir yana mevsimsel değişiklik olduğu gerçekten fiziksel olarak hissediliyor. bakıyorsunuz, marmara denizinde hortum çıkıyor, ani şiddetli yağışlar hiç beklenmedik yerlerde cereyan ediyor. tropik bölgelere has bir takım kuraklık ve aşırı yağışlar dengesiz şekilde mevsimsel ortalamaları alt üst ediyor. daha geçenlerde antartikada 10 milyon kilometre kare boyutunda bir buz kütlesi anakaradan ayrıldı. kuzey kutbunda 50 bin - 100 bin yıl önce buza dönüştüğü tespit edilen buzullar eriyor. liste uzadıkça uzar.

geçenlerde daily mailde geçmiş tarihli haberlere bakıyordum ve ilgimi çeken bir haberle karşılaştım. haberin linki şu

`http://www.dailymail.co.u...unprecedented-detail.html`

haber konusunu daha detaylı araştırdım ve geçmişte böyle şeyler var mı bunu anlayabileceğimiz kanıtlayabileceğimiz somut delil var mı diye de biraz baktım. hatta bu konuda fazla makale olmadığını ve spekülasyonların olayı yönettiğini de söyleyebilirim. ben bu konuya hiç kimsede görmediğim bir açıdan yaklaşıp bu entryi okumaya zahmet eden, zaman ayıranlara farklı bir fikir sunacağım.

şimdi bu haber linkindekileri okuyamayanlar için olayı anlatayım konu South Atlantic Anomaly yani güney atlantik anomalisi. bu anomali temelde dünyanın kabuğunda yer alan ve öz kütlesinin ve sıcaklığının çok yüksek olduğu tahmin edilen nikel alaşımının, ki bu bizim ay dedemiz kadar bir küresel bir şey ve dünyanın çekirdeği deniyor buna, içerisinde bir girdap barındırdığı ve şeklinin de öyle çok küresel olmadığından bahsediyor.

ayrıca bu girdabın insan algısına göre son derece yavaş bir hareket içerisinde olduğundan, bu hareketle kutuplara yakın olan yerlerin daha yüksek yoğunlağa sahip bir hacimde nikel içeriği olduğundan bahsediliyor. bunun nasıl olduğunu ben kendi şahsi değersiz fikrimce güneşin dış yüzeyinde oluşan girdaplarla karşılaştırarak anladım. malum güneşin dış kabuğu kor halinde bir madde, ve içeride bir girdap oluştuğunda bu kabuğun olduğu yerler şişiyor ve uzun vadede güneş patlamaları meydana geliyor, herhalde bu bizim çekirdekteki girdapta böyle bir şey olsa gerek. patlayamıyor ama, dışarı o kadar güçlü itiş vermesine uygun ortam yok ama şiştiği gerçek (kutup bölgelerinde). kutup bölgelerindeki bu yoğunluk yine benim fikrim dünyanın geoit şeklinde olmasına da sebep oluyor olabilir. sonuçta kutuplar dediğiniz buz orada yokken sudan müteşekkildi ve derinliği henüz belli değil.

bu haber konusu aslında yerin derinliklerinde değilde çok yukarıda, yörüngede bir yerde yaşanan bir takım hadiselerden
sonra anlaşılmış bir anomali. belli bölgeden geçen uzay araçlarının elektronik aletlerinde yaşanan sorunlar, astronotların anlamsız flaş görmeleri vs. bunu çözmek için de adamlar o bölgeden geçerken tüm elektrik ekipmanlarını kapatıyorlar.

yapılan çalışmalarda bu bölgede dünyanın manyetik alanının zayıf olduğu tespit edilmiş ve kutup gösteren pusulalardaki bozulmalarla bu ikisini birleştirdiklerinde kutup bölgesinin hareket ediyor olabileceğini anlıyorlar. jeolojik çalışmalarda kuzey yönünün ortalama 700 bin yılda bir tamamen değiştiğini kanıtlıyor. ancak son 800 bin yıldır bunun geciktiği düşünülüyor.

hareket eden bu manyetik değişimin zıddının da yani yüksek manyetik alan kuvvetinin olduğu bölgeyi de asya stepleri olduğunu tespit etmişler. bu hereketli alan olması gerekenden yaklaşık olarak %7 bin daha hızlı gerçekleştiği tespit edilmiş.

şimdi diyelim ki bu çekirdek hareket ediyor ve kutuplar değişiyor. buradan ne çıkarılabilir:

1. ozon tabakasındaki delik bu anomalinin gök yüzüne itmesi gereken bir takım zararlı güneş ışınlarını, parçacıkları itemediği için oluşuyor olabilir. ve bu durum doğal bir fenomen ise normaldir.

sonuç: ozon tabakası delinmiyordur.

2. kutupların yer değiştirmesi bir süreçse, ve bu süreç yaşanırken eğer mesela düşünün kutup çekim alanının ekvatorda bir yerlerden geçtiğini, gel gitleri, ve dünyadaki ısı dengesini bir düşünün. dünyada ısı değişiminin ve tüm meteorolojik olayların bunlardan etkilendiği gerçek ve bu etmenler çok hızlı bir değişim içerisinde.

sonuç: küresel ısınma denen şey cüz'i insan faaliyetinden kaynaklanmıyor olabilir.

nitekim, güney atlantik anomalisi ve asyayı düşünürsek, yeni ekvatora göre türkiyemiz yaklaşık olarak bu ekvatorda yer alıyor. en azından şuankine göre mısır seviyesinin biraz daha altında.

evet anlattıklarım tamamen kendi çıkarımlarım olup ciddi bilimsel temellere dayanmamaktadır.