erkeklerin asla hissedemeyecegi duygular

annenden pay biç mesela.

akşam vakti babanla tutuştukları bir kavgada sesini hiç çıkarmadığını hatırla. hakkını savunamadığından değil aman daha kötü olmasın vaziyet diye kafasını öne eğişini hatırla. müdahale etmek istediğinde senin kolundan tuttuğunu, babanın sakinleşmesini bekleyecek kadar sabırlı biri olduğunu, seni daha fazla üzmemek için ağlamayı sonraya ertelediğini hatırla. baban kızıp diğer odaya geçtiğinde ya da ceketini alıp dışarı çıktığında annenin sana "aç mısın" dediğini, tartışmadan önce ne yapıyorsa sonrasında da hiçbir şey olmamış gibi işine devam ettiğini getir sonra gözlerinin önüne.

bizim nesil farklı belki. kızlar artık söylüyorlar ne istiyorlarsa. anneleri gibi olmak istemiyorlar bu yönden bakıldığında belki. susmanın bir fayda getirmediğini öğrendiler belki gözlemlediklerinden.

gözyaşlarını soğan doğrarken ya da bir türk filmi izlerken döken anneni hatırla. ve sonra her canı sıkkın olduğunda, babanın saman alevi gibi olan sinirinin anneni nasıl yakıp kavurduğunu getir gözünün önüne. dün neye kızdığını unutan babanın şimdi nasıl güldüğüne hayret ederken, aklından da çıkarma kadınların söylenilenleri unutmayacağını ama. unutmaz ama uzatmaz konuyu çünkü çoğu anneler.

baban anladı mı dersin yıllar sonra dahi olsa annenin biriktirdiklerini? yakıp yıkıp, kırıp geçen baban farketti mi ailesi için dimdik durmaya çalışan annenin fedakarlıklarını? yüreğindekilerle yaşamayı öğrenen, komşular duymuş mudur diye utanan, onlarla rast geldiğinde gülümseyen annen ne yüce duygulara sahip, takdir etti mi senin baban?

üzülse de kadın birçok şeye, başkaları üzülmesin diye yansıtmadıklarıdır erkekler tarafından anlaşılmayan. çünkü hissedemezler o dile getirmedikçe.