immanuel wallerstein

68 kuşağından günümüze en büyük hediye olan wallerstein in dünya sistemi analizi marx ı yüzüstü bırakan postmarxistlere kapak niteliğinde bir teoridir. merkez yarı çevre ve çevre dinamiklerinden oluşan dünya sistemi teorisinin özeti bana göre şudur.
devletler artık piyasalara etki edebilme gücünü yitirmektedir ve sistemin hedeflediği hiçbir müdahalenin olmadığı piyasalar olan serbest piyasalar haline yaklaştıkça aslında kapitalist sistem ulaşmayı hedeflediği karı elde edememektedir. tekstil piyasasındaki durum tamda budur. piyasada çok satıcı/alıcı olduğundan müdahale edilememekte ve beklenen kar elde edilememektedir. o zaman piyasada hem çok satıcı olmayacak hemde devletlerin kısmi müdahelesi söz konusu olacak bu ikisi aynı anda mümkün değil. bu sistemin paradoksudur. dünyada merkez ülkelere konuşlanmış bu kadar güçlü şirketin karşısında hangi yarı çevre veya çevre ülke direnebilirki. merkezin kendi bile direnç gösteremezken. günümüzde artan totoliteralizm ve muhafazakarlığın asıl sebebi devletlerin gücünü yitirmeye başlaması sonucu oluşturmaya çalışılan polis devletleri olgusudur. sistemin en büyük korkusu şuan dünya ekonomisinin içinde bulunduğu muğlaklıktır.
velev bir belirsizlik dönemini yaşadığımız kapitalist sistem marx ın dediği gibi eninde sonunda çökmeye mahkum. bu iyi haber. kötü haber sonumuz belli değil. wallerstein marx gibi bir sosyal devlet olgusundan bahsetmiyor malesef. ya daha iyi ya daha kötü asla şimdikinin aynı değil o kesin. ha biz o günleri görürmüyüz hiç sanmıyorum.