bugün

kale

zamanında kimilerinin çevrelerinde hendekler olan aşık olduğum yapı/yapılar. mesela kimi zaman redkit'de, kimi zaman western filmlerinde gördüğümüz tahtadan yapılmış şeylere de kale diyorlar. ama öyle kale mi olur amına koyayım? kale dediğin taştan inşa edilir -ki dayanıklı olsun. yüksek olur duvarları da, kendi binası da. sonra pencereleri ince uzun olur ki ok atılabilsin ama içeriye ok çok çok ço-a-k zor girsin. girenleri de robin hood atmış olsun ancak. wilhelm tell de olabilir. ama gerçi wilhelm arbalet kullanıyordu, ondan çok iyi bir performans beklememeli bu yüzden -hele yüksek pencereler için. hani prensesin falan zorla alıkonulduğu kulelerdeki pencereler. aslında prens ve prenses laflarından hiç hoşlanmam. benim için orta çağ hatunu lady olmalıdır ben de leydi diye okumalıyımdır. prenses ne. ne kadar yapmacık, kıytırık. hiç asil bir havası var mı allağsen prensesin? yok. sonra ne bileyim, bazı kalelerin burçlarının üzerlerine set halinde tahta şeyler olur, yanlamasına, uzunca. işte mesela onların çivileri-vidaları falan iç tarafta olmalıdır. duvarın içine, kaleye doğru yani -ki dışarıdan sökülemesinler. çünkü dışarıda düşman var. daha kötüsü düşmanlar var. sonra ne bileyim duvarların köşeleri falan iyicene güçlü-kuvvetli olmalı. oralar kolay yıkılıyor nispeten. sonra ne bileyim, dışarıdan tünel kazıp kalenin içine girilmesin diye, kaleyi inşa etmeden önce kanalizasyon sistemi kurulmalı. hep çiş-kaka olmalı orada -ki kanalizasyonu tersine takip edip girmesinler tuvaletlerimize. ileride bir tane satın almak isterim kale. ya da işgal etmek. bilmem. kısmet.