bugün

vay canina

mevlana idris'in aç,iç,oku serisinden çıkmış sımsıcak kitabı. denemelerden oluşan bu kitap 'ağırlıkları ölçülemeyen ve tehlikleri oyuncakları seven yaramaz çocuklara' ithafı ile açılır. mevlana idris içindeki çocuğun sesini hiç kısmayıp hep yükselettiğini bu kitap ile belgelemiştir. ki okura şöyle seslenilmiştir kitapta;

öyle bir dünyadayız ki ayakta durmak için kalbimize tutunmak zorundayız. kalbimiz derinlerde. derinliklere bir taş at ve gelecek sesi dinle. bu kitabı aç ve okumaya başla. bir ses duymadınsa kitabı kapattıktan sonra defterini aç ve sesini duyabileceğin bir kitap yazmayı dene.

işte böyle sesleniyor okuruna kitap. aslında bir rüzgar bu. sürükleyici yöneltici bir rüzgar. eğer bu rüzgarı beğenmezsen kendin bir rüzgar estir diyor. öyle mütevazı/öyle çocuksu.

kitaptan; içimizden denizler geçsin bırak'tan:

gülümse
kentlere
ciddi adamlara
ve atom bombalarına gülümse
yorulunca başını gökyüzüne koy
ve kal öylece
bizi bırak
bize aldırma
içimizden denizler
içimizden acılar
içimizden bin parçaya bölünmüş yüzler geçsin bırak
tut ki çılgın bir hızla dönen şu yaşlı dünyamızda
bir tek sen kaldın
'bizim dağları
dağların da bizi sevdiğini' bilen
o halde ne düşündüğünü bilmesinler
gülümse

keşke elimde olsa tüm kitabı gün be gün buraya döksem. öyle büyük bir okyanus yazmış ki mevlana idris cümle sular bir araya gelse kitabın içini dolduramaz. elbette kitabı resimleyen süleyman karaoğlu'da övgüye mazhar bir sima olarak gülmekte bize. öyle güzel resimler çizmiş ki anlatılanlara işte bu diyor insan.