hüseyin üzmez

Durum değişiklikleri hasebiyle hakkındaki yorumların yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiği kişidir.

onun için daha önceleri söylediğim, Delidir ne yapsa kızamazsınız sözünün sarfedilme sebebi şudur: üzmez küfürlü konuşurdu, yeri gelince basit basit espiriler yapardı, mugalata yapardı. bütün bunlar islam ahlakına yakışmayan şeyler, ama bunları yapmakla beraber hiç öyle sahte bir üstünlük davası gütmezdi, her defasına biz nerenin itiyiz der haddini bilirdi. onun bu konularda hoşgörülme sebebi budur.

yazar arkadaşların anlayamadığı, anlamak istemediği bir şey var. kimse hem bir anneye hem 14 yaşındaki kızına cinsel ilgi duymayı savunmuyor; böyle bir şey olabilir mi ya. cinsel istismar, fuhuş, hürmeti müsahareyi çiğnemek... bunların savunusu mu olur. benim ve diğer sevenlerinin dediği şey şudur, durun bir sabırlı olun, bu bahsedilen suçlar çirkinin çirkinidir ama şerefli bir adama da haksız suçlamlarda bulunmanın aşağı kalır yanı yoktur. açıkçası ben böyle gaza gelip şimdiden hüküm vermiş olsam da bir şekilde aklansa bir daha başımı yerdne kaldırmaya nasıl yüzüm olur bilemem. hiç bu ihtimali göz önüne getirmiyor musunuz.
mahkeme sürecinde -adam suçlu da olsa, mahkeme hükmü çıkmadığı sürece- sanığın masum olduğu hukuken belirtilmiştir, kuran'da da apaçık ayet vardır. durum böyle iken tabi ki onu mahkum ilan etmeyeceğim, kimse alınmasın gücenmesin.

belki yapılacak eleştiri şudur, sadece kendi tarafında bir adam olunca ilkeler gündeme gelir zaten. beni tanıyanlar bilir, beraatı zimmet asıldır ilkesini kendi aleyhimde de olsa her zaman savunmuşumdur. kendi aleyhimizde de olsa, doğrudan ayrılmamak yine bir başka apaçık emirdir.