bugün

nilüfer turizm

nilufer turizm

kramplar bahşeden amatör otobüs firmasıdır.
neden mi? anlatayım,

efendim, yıllardır otobüs firmalarıyla haşırneşir olmak zorunda kalan, yolda harcadığı zamanlar burdan sizin köye yol olan biriyim.
bir kaç yıl önce -tam tarihini hatırlamıyorum-yeni bir firma kurulmuştur ismi nilüferdir, bin bir çeşit mafyanın tuhaf ve çelişkili ilişkilerin mevcut olduğu bursa şehirlerarası otobüs terminalinde bir gecede en taşaklı firmaların konumuna paralel başlar meslek hayatındaki emekleme sürecine,
farklı çizgisiyle kaliteye veridği önemle ben denizin de hemen favorileri,sevdiceği firmaları arasına girer.
adamlar yastık vermektedirler müşteriler puf puf uyusun diye, yakalarında gülen bir hede takmaktadır host ve hostesleri*.yeni otobüsleri vardır,güler yüzle hizmet ederler taktıkları rozetlerdeki gibi.
bir de adamlar açık menü ikram yapmaktadırlar
-anneeee ben kek isityoruuuuum
--oğlum verdiler ya az önce
-doymadıııım
--başka vermiyorlar evladım, yasakmış !!!
tarzı cümleler tarihe karışmıştır,düşünebiliyor musunuz varan ve ulusoy harici bir firma beleşi seven türk milletinin damarına dokunmuştur...hızla koşmaya başlar emekleme sürecini bitirir bitirmez.
koşarken de bursanın simgesi olan uludağ isimli firmayı ham yapar. yalan eder.
herkes saygı ve sevgi duymaktadır nilüfer'e...sermayesindeki karanlık noktalara rağmen hizmet kalitesi göz doldurmaktadır, aslolan kendi çıkarımızdır bizim için.
lakin adamlar bir acemilik yapar,,,bütün bu ivmeye ters bir acemilik...

belli bir zaman sonra açık menü ikramın maliyeti fazla gelmiştir, firma da kendi meyve suyu! ve kek! imalathanesini kurar.
insanlara artık yumurta kokan tuhaf bir tadı olan köpeğe versen iki kez düşündüren bir kek ve tenk-oralet karışımı bir sıvı verilmektedir..ha bir de çay-kahve...
balyancho söz konusu uygulama karşısında firmadan soğur kendini kamil koça ,metroya ve başka hedelere teslim eder...

1 sene sonra ankara aştidan bursaya gelinecektir, * kamil koç temsilcisine gitmek için nilüferin önünden geçmek icab eder.

-abi buyur,bursa hemen kalkıyo
--ben kamil koçla gidecem
-abi nilüferle git
--önceden çok gittim, artık kullanmıyorum
-neden be güzel abim?
şeklinde bir konuşma geçer ve bu efkarlı yolcu başlar derdini anlatmaya;

yıllarca çabalayarak çok kaliteli bir firma kurdunuz, farklı ve profesyonel yaklaşımalar segileyerek sektörde kısa sürede itibar kazandınız...lakin nedir abicim o kekler-meyve suları yaa...şaka gibi...tamam belki maliyetleriniz yükselmişti ama neden insanları soğuk içecek seçenekleri arasında sadece bu tuhaf ürünlere mecbur ediyorsunuz.işletmelerde marjinal fayda önemlidir, üç kuruş kar için giden prestijin değeri düşünülmemiştir...hem üretmeyin demeyen yok ki,üretin ama yanında kola, fanta, uludağ gazoz da koyun seçenekler arasınadan isteyen istediğini alsın ben de gece gündüz nilüfer de yatayım !!!
meğer konuştuğum kişi nilüfer ankara temsilciymiş, bunları şikayet formuna yazarmısın demiştir,
yazamam mı...
bursaya gidince oradakilere de aynen bunları söyle...
hay hay...
bursaya gidilir müşteri temsilcisine aynı hacet iletilir, adam gayet olumlu yaklaşır ,ümit verir...

gel zaman git zaman bu saf yazar değişmiştir ümidiyle nilüferden biletini alır...fakat o da ne ! aynı kek,oralet-tenk faciası bir de yanına poğaça eklenmiştir ekmek tadında,
sonra dank eder kafaya bir tuğla,
adamlar o kadar yatırım yapmış, para harcamış o yumurta kokulu işkenceci kekler sıvılar için, sen rahatsız oldun diye değiştirirler mi?
değişmemiştir de...
velhasıl bu mahzun yazar dağıtılan mahsullerden dolayı değil de müşterisinin memnuniyeti/memnuniyetsizliğini önemsemeyen bir firma olduğundan daha bi gıcık olur nilüfer'e ve para kazandırmamaya kast eyler...

denebilir ki

(bkz: tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış)

dağın haberi olmasındansa tavşanın kendi kişiliği nedeniyle, bilinçli bir tüketici olarak müşterilere uygulanan saygısızlık politikası nedeniyle yürmeyi göze alır da nilüfere binmez...