bugün

ekonomik kriz ihtimalinin düşük olması

pek yanlış bir varsayımdır.

Bilimsel olarak deprem olabilmesi için stresin artması ve bir yerden patlak vermesi gerekir. yani depremin ne zaman olacağı bilinmese de tahmin edilebilir. Şu an için 50 yıl içerisinde yüksek şiddetli bir deprem olma ihtimali kaçınılmazıdır.

aynı şekilde piyasalarda da stres birikir. bu stres, herhangi bir olayla su yüzüne çıkar. 2001 krizindeki anayasa fırlatma olayı olmasa, bir başka şey olacak ve yine kriz çıkacaktı. Genelde ekonomide stres biriktiğinde siyasal olaylar bu stresin patlak vermesine sebep olur.

bakınız geçen sene pek çok siyasi kriz atlatıldı. Ekonomide herhangi bir kriz oldu mu, olmadı. bunun sebebi ekonominin stres seviyesinin kabul edilir seviyede olmasıdır.

günümüzde ise amerikanın resesyona (iki üçer aylık dönemlerde üstüste eksi büyüme ya da küçülme) girmesi sebebiyle tüm dünyayı olumsuz etkileyecek ve global bir kriz çıkacak olması yadsınamaz. bu durumda kendisiyle hiç alakası olmasa bile güven duyulamayan gelişmekte olan piyasalar en büyük zararı görür.

ülkemizde yüksek cari açık, önlenemeyen sıcak para girişi ile finanse edilmektedir. herhangi bir kriz anında bu kaynakların sahipleri daha güvenilir piyasalara doğru yola çıkacaktır. çıktığı anda da faizler otomatikman yükselecektir. Faizler kredi fazilerini ve dolayısıyla maaliyetleri bu da enflasyonu artıracaktır. Bununla birlikte aynı zamanda sıkı para politikası uygulanmış olduğundan durgunluk da baş göstercek, durgunluk içerisinde enflasyon yani stagflasyon olacaktır.

bunu bilebilmek için iktisat profesörü olmaya da gerek yoktur. diyelimki elinizde uzun vadeli bir borçlanma senediniz var ve kriz olacak endişesiyle elinizden çıkarmak istiyorsunuz ama, herkes aynı şeyi düşündüğünden kimse almıyor. satmak için ne yaparsınız? Fiyat indirimi. bononun fiyatının düşmesi faizinin yükselmesi demektir. Herkes aynı güdü içerisinde hareket ederse bono fiyatları iyice düşecek bu da faizleri yükseltecektir. Hem de piyasada hiç hareket olmasa bile.

Peki bu stres birikimini nasıl anlayabiliriz. Merkez bankası artırmasa bile piyasa faizleri artırmaya başlar. Tıpkı yukarıda yazdığım gibi.

stres artışlarını da bu şekilde anlayabilirsiniz. Misal ilk stres noktası 12/03/2008 tarihidir. ikincisi 09/04/2008 bu tarihten sonra durulma görülür gibi olsada temmuz, sonrasında ekim ve kasım aylarında yine bir şeyler beklenebilir.

Bunu bilmek için de buralara kadar * gelip bilim adamı olmaya gerek yok. Herhangi bir bankanın internet sitesinden hazine bonosu faiz oranlarına bakmak yeterlidir. ha tabi 12 olmaz, 10 olur, 15 olur, onu bilemem...

biz buna kriz kapıda diyoruz. türbanla vb ile alakası olmadığını da söylüyoruz.