onkoloji

Gidilmemesi gerekendir. Kanser olmadım ve nasıl bir acı çekiyorlar bilmiyorum. Ancak kanserli bir kaç hastayı onkolojiye seanslara götürdüm. Bunlardan biri de rahmetli eniştemdi.
Tedavinin içeriği hakkında bir bilgim yok ama halk arasında ışın tedavisi olarak da biliniyor.
Bu tedaviye üç veya dört seans gittikten sonra kişinin bir anda 10-15 yaş yaşlandığına canlı canlı şahit oluyorsun. Dalyan gibi adam eniştem, biranda zayıfladı, saçları beyazladı ve döküldü. Beşinci seanstan sonra bilincini yitirmeye başladı. Altıncı seansın gecesinde felç geçirdi ve bitkisel hayata girdi(tıp bunu bitkisel hayat olarak mı tanımlıyor bilmiyorum. Adamın sadece sol eli istemsizce sallanıyordu. Gerisi yok. Ölü gibi.)
Kadıköy numune hastanesinde bir ay yoğun bakımda yattı be malesef ki hayatını kaybetti. Geçen bir arkadaşımın dedesini götürdük. O da çökmeye başlamış. Onun da dördüncü seansıymış. Ve kişiye on seans dayıyorlar. On seansı tamamlayabilen var mı bilmiyorum.
Şimdi burada kanserli yakını olanların umutlarını piç etmek istemem. Ancak ölüm hepimiz için var ve gerçek. Kanserli kişiyi bu tedaviyle tez elden postalamak mı yoksa kanserle yaşamayı öğrenmek mi?

Benim iki tane engelli kardeşim var. Birisi cerebral palsili yatalak hasta. 20 yaşında ancak 200 senelik derdi çekmiştir şimdiye dek. Boğazında bir boru, karnında bir boru, yaşamaya çalışıyor. Bir türlü ölmeyi başaramadı. Ona yapılan sözümona her tedavi onun hayatını daha da bok etti.
Ben doktor veya tıpla alakalı biri değilim. Yeni mezun bir elektronik mühendisiyim. Düz mantık düşünüyorum. Benim kafamdaki tedavi kavramı bir insanın bir sorunumu minimuma indirip hayatını daha rahat ve konforlu hale getirmektir. Ancak kardeşim başta olmak üzere birçok hasta üzerinde tedavi adı altında hastayı boktan alıp boka sokuyor doktor amcalar. Şahsi görüşüm bu tarz yaklaşımların tedavi olmadığı yönünde.
Tekrar onkolojiye gelirsek, tv lerde paso kanserle ilgili birsürü yeni tedavi yöntemleri bulunduğu, durduran hatta azaltan ilaçlar geliştirildiğini falan duyuyoruz. Ancak doktorlar kanser teşhisini koyduğu anda direkt onkolojiye yolluyor. Şahsen doktorların onkoloji hastanelerinden her hasta için ekstra para aldıklarını düşünüyorum.

Eniştem içeride bir ağrı-sızı şikayetiyle gitti Süreyya paşa hastanesine. Aynı sızıları 4-5 senedir duyuyormuş ara ara. Hastanede mideden ve ciğerden örnek alındı ve akciğer kanseri teşhisi kondu. Zaten bunu duymak yıktı adamı. Psikolojik olarak zaten çöken bir insanı direk onkolojiye sevketti. Adam da bir kaç seans sonra tamamen koptu hayattan. Piç ettiler hayatını.
Onkolojinin olumlu sonuç verme olasılığı ne kadar yüksek ki her hastayı onkolojiye yolluyorsun?
Veya soruyu şöyle sorayım, onkolojinin olumlu sonuç verme olasılığı çok düşük olduğu halde niye her hastayı onkolojiye yolluyorsun?
Bunun yerine ağrılarını acılarını dindirecek, onu bir müddet daha rahat yaşatacak yöntemlere yönelmek yerine neden insanları 40-50 yaşlarında 90lık dededen daha yaşlı hale getiriyor tıp dünyası anlamıyorum.
Şimdi oradan bir iki tıp dünyasının duayeni yazar arkadaş çıkıp artiz artiz yanlış yorumlar yaptığımı söyleyecektir.
Size göre yanlış olabilir ama şahsen ben insana basit bir et parçası olarak bakamıyorum sizler gibi. Elbette bazı durumlarda riskler alınmalı ancak körü körüne insanları tıpış tıpış ölüme yollamayı almıyor kafam. Gerçekten böyle bu durum. Onkolojiye hastalar ayakta girerek başlarlar. Bir kaç seans sonra tekerlikli sandalye şart olur.
Neyse. Allah kanser hastaları başta olmak üzere tüm hastaların yardımcısı olsun. Hepsine şifalar versin.