bugün

ukrayna

yalan olum inanmayın %80 miş, %100 müş oranlarına. giden birkez daha görüyorki böyle birşey yok. adamlar turist gelsin diye kızlarını kullanıyor hepsi bu..

iki defa lviv de bulunmuşluğum var. toplamda 15 gün kalmışımdır. şehrin ruhu öyle bir çekiyor ki, daha önce hiçbir şehir beni bu kadar kendine aşık etmedi. belki alım gücününde katkısı olabilir ancak bu şehirde bir hayat var. insanları bizim insanlarımıza benzemekle beraber daha paragöz. ama kuzeyli olmanın verdiği bir soğukluk var tabiiki. kötü koşullara neredeyse tüm halk adapte olmuş.

halkının cahilliği, bizim halkı üçe katlar. dünya, siyaset, yabancı dil bilgileri sıfır. bu yüzden kız tavlarken kendi dillerini bilmek şarttır. ayrıca turist kazıklamayı çok seven bir halkı var. gözünün içine güle güle bakıp öyle güzel kazıklıyorlar ki malesef birşey diyemiyorsunuz.

arada saçma sapan milliyetçilikleri oluyor. biz rusça konuşmuyoz ukraynaca konuşuyoruz diye artistlik yapıyorlar. dillerinin %15'i ingilizce %60'ı rusça diğer geri kalanı da lehçeden kırma. sırf ruslara inat diye yaptıkları komiğime gidiyor. gençleri apaçi bir hayat takılıyor, bir görseniz bizimkilerden farkı olmadığını anlarsınız.

yemek olarak pek birşey yok iklimlerinden ötürü, ancak damak tatlarını biliyorlar. yediğim birçok yemeği beğenmiştim. smetana sı efsane zaten.

bizim yemekleri bayıla bayıla yiyorlar, ancak ters tepki verebiliyorlar bazı şeylere. bizim hede hodomuz daha iyi gibi saçma sapan cümleler kullanabiliyorlar, aldırmayın.

Lvivske birası çok güzeldi. hayatımda içtiğim en güzel 2 biradan bir tanesi. bir diğeri, miloslav (polonya birası).
kendi votkalarını pek beğenmedim. çok ağır, midenin içine eden bir yapısı var.