kızılay avm yanındaki burger king

sabah saat 10 sularında ne işim varsa bi' oturayım dedim balkonuna.

mini etekli, dar gömlekli, zayıf, uzun topuklu ayakkabısı ile ablamız geldi elinde mavi tepsisi ile.
içine doğru baktım, * dayamış whopper menüyü, patates ile kolayı uzun boyundan... neyse oturdu, hala yiyecek mi telaşı sardı beni. bir ısırdı, ağzını sağa sola oynatıp kolayı pipetle kibarca çektikten sonra...
tepsinin yarısı soslarla doluydu, patatesleri batırdı mideye götürdü derken saate bir daha baktım, bir de karton bardakta içtiğim kahveye...
elindeki hamburgeri hızlıca bırakıp içeri gidip peçete aldıktan sonra devam ederken, neyse bitti herhalde dedim. tatlı kampanyası varmış, peçete esnasında onu da sıkıştırdılar eline.

çok geçmeden liseliler öpüşerek oturmaya gelmişlerdi, aşağıya baktım "o" gelmiş el sallayarak indim aşağı. yıllardır görmediğim babamı görmüş gibi sevindim. ablanın akıbeti konusunda fikrim yok...

kabus bitti artık derken, saçım başım burger king yağı kokuyordu balkonda pineklememe rağmen. işte öyle bir şubedir orası, "anneeeee söz veriyorum dışarda yemek yemiycem" dedirtir.