bugün

hatırladıkça iç burkan çocukluk anıları

lise 1 deyim, sabahçıyız, bazen erken kalkmaktan, kimi zamanda harçlığımın olmadığından kahvaltı yapmadan okula gider, 1 e 2 ye dek tırmalardık. yine öyle bi gün derste açlıktan başım döndü herhalde, çıkabilir miyim hocam diye izin istedim. hoca çaktı davayı hiç bozuntuya vermeden benle dışarı çıktı. hayırdır oğlum diye soruyor ben saklıyorum gurur yapıyorum falan, hocam kırmadan, rencide etmeden cebinden bi simit bi gazoz alıcak kadar para uzattı, anlamıştı durumu. hadi git biraz bişeyler ye hem iyi gelir açılırsın gibilerinden kantine gönderdi. kendime gelince hiç belli etmeden geçtim yerime.

seneler sonra karşılaştık, kulakları çınlasın, allah uzun ömürler versin hocamı gördüm, elini öptüm, muhabbet ettik. kimi zaman aklıma gelir içim burkulur, adam olmak işte budur diye hep hatırlar yad ederim.

(bkz: bazı yemekte olanları seyredince utanırım)