ateizmin açıkları

bak güzel kardeşim, bak tatlı kardeşim;

sormuş olduğun sorulara cevap vermek için felsefi bir donanıma sahip olmam gerekmiyor, gerekmedi de.

genel olarak nasıl bir insan olduğunla değil, benimle kurduğun iletişim şekliyle yargılıyorum ve yersiz bir egoistlik var yazdıklarında.

2. konuya gelecek olursak;

burada konu ne söylediğim mi yoksa nasıl söylediğim mi?

şimdi ben üstteki yazımda evrim ve genetik mirastan bahsetmişim değil mi?

sen de bunun üzerine kalkıp bana kukla deneyini, çok matah bir şey bulmuş gibi itelemeye kalkarsan ben seni nasıl ciddiye alırım?

aynı deneyin bir farklı versiyonu da bebekler üzerinde tatlı - ekşi ve acı yiyecekleri yedirerek deneniyor.

ve işin garibi -onlar için yenilemeyecek kadar acı olmamasına rağmen- acı yiyeceği yemiyorlar.

neden?

çünkü zehirli bitkilerin tamamı acıdır ve ataları binlerce yıl boyunca bunu kanıksamış, gen ağacına işlemiştir.

bir diğer versiyonu erkeklerin, hangi iklim kuşağında yetişirse yetişsin büyük popolu ve büyük göğüslü kadınlardan hoşlanmasıdır.

hayatta kalma güdüsü, üreme güdüsü, yemek yeme güdüsü diye uzar gider bu liste.

o yüzden bulduğun ilk şeye mal bulmuş gibi sarılmamalısın önünü arkasını araştırmadan.

3. mesele bireysel ahlak, mutlak güç;

söylemek istediklerim gayet de sorduğun soruya cevap niteliğinde fakat anlamak istemiyorsun.

velev ki dünya komple ateizmi benimsedi ve ahlak kurallarını baştan şekillendirmek gerekti (nedense artık);

yine değişen bir şey olmayacak, çoğunluğun benimsediği, geleneksel biçimde gen ağacımıza kodlanan ahlak anlayışımızın bizi çektiği yönde ilerleyeceğiz ve çoğunluğun belirlediği ahlak kuralları genel ahlak kurallarını oluşturacak.

bu da kanunlarla korunacak.

biri kalkıp ben çocuklarla sevişmek istiyorum dediğinde bunun cezasını yine o toplum verecek yani.