bugün

onları bulduğunuz yerde öldürün ayeti

Ayetin öncesi ve sonrasını isteyenler için

Yasin
Hikmetlerle dolu Kur'ân'a yemin olsun.
Kesinlikle sen gönderilmiş peygamberlerdensin.
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
Bu Kur'ân, güçlü ve merhamet sahibi Allah tarafından indirilmiştir.
Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir/Ataları uyarıldıkları halde gaflet içinde olan bir toplumu uyarman için indirilmiştir.
Andolsun ki, onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.
Biz, onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanacak olan demir halkalar geçirdik. Bu yüzden başları yukarı kalkıktır.
Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları çepeçevre kuşattık. Artık göremezler.
Onları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.
Sen ancak, Kur'ân'a uyan ve görmeden Rahmân'a saygı duyan kimseyi uyarabilirsin. işte böylesini bir af ve güzel bir ödülle müjdele.

Enfal 39 ayetin öncesine bakarsan fitne denilen olayın müslümanlara yapılan zulüm ve baskıdan bahseder fitne sona erineceye kadar da yani zulüm ve baskı sona erinceye kadar onlarla savaşın der eğer vazgeçerlerse savaşmaya devam edilmeyeceğini de bakara 193 ten görürsün. Asıl ayet bükücü sizsiniz bütünü değil parçayı ele alarak hata yapıyorsunuz zaten.

O halde zulüm ve baskı kalmayıncaya ve Allah'ın dini egemen oluncaya kadar onlarla savaşınız. Vazgeçerlerse siz de vazgeçiniz; zâlimlerden başkasına düşmanlık yoktur.(bakara 193)

Enfal 39 öncesinde ki ayetler

30. Hatırla ki, kâfirler seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri yahut seni (yurdundan) çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar (sana) tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir.

31. Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "(Evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir."

32. Hani (o kâfirler) bir zaman da: Ey Allah'ım! Eğer bu Kitap senin katından gelmiş bir gerçekse üzerimize gökten taş yağdır, yahut bize elem verici bir azap getir! demişlerdi.

33. Halbuki sen onların içinde iken Allah, onlara azap edecek değildir. Ve onlar mağfiret dilerlerken de Allah onlara azap edici değildir.

34. Onlar Mescid-i Haram'ın mütevellîleri olmadıkları halde (müminleri) oradan geri çevirirlerken Allah onlara ne diye azap etmeyecek? Oranın mütevellîleri takvâ sahiplerinden başkaları değildir. Fakat onların çoğu bunu bilmez.

35. Onların Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. (Ey kâfirler!) inkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın!

36. Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır.

37. (Bu toplama) Allah'ın murdarı temizden ayıklaması (mümini kâfirden ayırması) ve bütün murdarların bir kısmını diğer bir kısmının üstüne koyup hepsini yığarak cehenneme atması içindir. işte onlar ziyana uğrayanların kendileridir.

38. inkâr edenlere, (sana düşmanlıktan) vazgeçerlerse, geçmiş günahlarının bağışlanacağını söyle. Yok geri dönerlerse kendilerinden öncekilerin hali gözlerinin önündedir!

39. Fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın! (inkâra) son verirlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çok iyi görür.

40. Eğer (imandan) yüz çevirirlerse, bilin ki Allah sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!.

edit: 41. Bir de ma'lûmunuz olsun ki ganimet aldığınız her hangi bir şey, mutlaka onun beşte biri Allâh içindir ki Peygambere ve ona karabeti olanlarla yetimler ve miskinler ve yolda kalmışlaradır, eğer siz Allaha iyman etmiş ve o furkan günü, o iki cem'iyyetin çarpıştığı gün kulumuza indirdiklerimize iyman eylemiş iseniz bunu böyle bilin; daha Allah her şeye kadir