bugün

Ayetin öncesi ve sonrasını isteyenler için

Yasin
Hikmetlerle dolu Kur'ân'a yemin olsun.
Kesinlikle sen gönderilmiş peygamberlerdensin.
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
Bu Kur'ân, güçlü ve merhamet sahibi Allah tarafından indirilmiştir.
Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir/Ataları uyarıldıkları halde gaflet içinde olan bir toplumu uyarman için indirilmiştir.
Andolsun ki, onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.
Biz, onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanacak olan demir halkalar geçirdik. Bu yüzden başları yukarı kalkıktır.
Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları çepeçevre kuşattık. Artık göremezler.
Onları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.
Sen ancak, Kur'ân'a uyan ve görmeden Rahmân'a saygı duyan kimseyi uyarabilirsin. işte böylesini bir af ve güzel bir ödülle müjdele.

Enfal 39 ayetin öncesine bakarsan fitne denilen olayın müslümanlara yapılan zulüm ve baskıdan bahseder fitne sona erineceye kadar da yani zulüm ve baskı sona erinceye kadar onlarla savaşın der eğer vazgeçerlerse savaşmaya devam edilmeyeceğini de bakara 193 ten görürsün. Asıl ayet bükücü sizsiniz bütünü değil parçayı ele alarak hata yapıyorsunuz zaten.

O halde zulüm ve baskı kalmayıncaya ve Allah'ın dini egemen oluncaya kadar onlarla savaşınız. Vazgeçerlerse siz de vazgeçiniz; zâlimlerden başkasına düşmanlık yoktur.(bakara 193)

Enfal 39 öncesinde ki ayetler

30. Hatırla ki, kâfirler seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri yahut seni (yurdundan) çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar (sana) tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir.

31. Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "(Evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir."

32. Hani (o kâfirler) bir zaman da: Ey Allah'ım! Eğer bu Kitap senin katından gelmiş bir gerçekse üzerimize gökten taş yağdır, yahut bize elem verici bir azap getir! demişlerdi.

33. Halbuki sen onların içinde iken Allah, onlara azap edecek değildir. Ve onlar mağfiret dilerlerken de Allah onlara azap edici değildir.

34. Onlar Mescid-i Haram'ın mütevellîleri olmadıkları halde (müminleri) oradan geri çevirirlerken Allah onlara ne diye azap etmeyecek? Oranın mütevellîleri takvâ sahiplerinden başkaları değildir. Fakat onların çoğu bunu bilmez.

35. Onların Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. (Ey kâfirler!) inkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın!

36. Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır.

37. (Bu toplama) Allah'ın murdarı temizden ayıklaması (mümini kâfirden ayırması) ve bütün murdarların bir kısmını diğer bir kısmının üstüne koyup hepsini yığarak cehenneme atması içindir. işte onlar ziyana uğrayanların kendileridir.

38. inkâr edenlere, (sana düşmanlıktan) vazgeçerlerse, geçmiş günahlarının bağışlanacağını söyle. Yok geri dönerlerse kendilerinden öncekilerin hali gözlerinin önündedir!

39. Fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın! (inkâra) son verirlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çok iyi görür.

40. Eğer (imandan) yüz çevirirlerse, bilin ki Allah sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!.

edit: 41. Bir de ma'lûmunuz olsun ki ganimet aldığınız her hangi bir şey, mutlaka onun beşte biri Allâh içindir ki Peygambere ve ona karabeti olanlarla yetimler ve miskinler ve yolda kalmışlaradır, eğer siz Allaha iyman etmiş ve o furkan günü, o iki cem'iyyetin çarpıştığı gün kulumuza indirdiklerimize iyman eylemiş iseniz bunu böyle bilin; daha Allah her şeye kadir
nedense 40 da kesilmiş. çünkü 41 ganimeti nasıl paylaşacaklarını anlatıyor. ayet bükücü seni.

"...ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Resûlüne, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her şeye hakkıyla kadirdir..."

zoom yapıyorum:

"...beşte biri Allah'a, Resûlüne, onun akrabalarına..."
Kuran sayflarinin kronolojik olarak incelenmesiyle ortaya cikacak bir durumdur.

Her ne kadar kitaplastirirken karman corman bir hale sokma ihtimalleri olsa da kursn hicbor kombinasyon ile konu butuugu arz etmemektedir.

Gelelim bu ayete. Oncelkle kabe her zaman kureys kabilesinin put u ay tanrisi allah in evi degildi bir donem kudus e tasiyip yahudilerden destek bekledilrr. Gercek bir tanri inanci olan yahudiler bunlara hayir dedi. Kureyza katliamini arastirmanizi oneririm.

Nitekim kuran ilk yazildigi donemde putperestlerin ki dogru ifade gorunen putlara tapanlarin da hosgorusune muhtacti.

Fakat muhammed in ordusu guclenince parasi askeri kolesi artinca muhammed de kuran ayetlerinin dozunu arttirip daha cihad modunds daha kafa kesme modunda ayetler yazmis.

Hicbir kutsal kitap kuran kadar celisemez. Siz de fark etmissiniz. Yok dogru yorumlama tefsir hadis vs bunlar da dogru kaynaklar degil. Tefsir yapan neye gore yapiyor bunu? Bu kutap sozre tanri sozu. Tanri sozu acik olmali. Anlasilir olmali. Celismemeli. Ozhalkim dedihi yahudilrro lanetleyen tanri mi olur? Gervek tanri tutarli olmalidir.

Muslumanlarin yarattigi hatta kokeni kureys kabilesinin allah putuna dayanan Islam tanrisi ve onun on dokuz hanimli cariyeli kolesi olan asker peygamberi beni hep guldurmustur.
tartışması boşuna uzatılan ayettir.

asıl mesele enfal 39'da ve bakara 193'te geçen "din yalnız allah'ın oluncaya kadar savaşın" ifadesidir.

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

bu ifadeyle ne anlatılmak istendiği gözardı edilerek yapılan tüm tartışmalar, sonraki, önceki ayetlere anlam verme gayretleri, mekki ayetlerin refere edilmesi filan boştur; saptırma amaçlıdır. dolayısıyla delikanlı olan çıksın, bu ifadeyle neyin kastedildiğini adam gibi anlatsın. bakın birileri anlatmış:

http://www.sorularlaislam...tilmak-istenen-nedir.html

neyin ne olduğu açık değil mi?

"barış dini" mi demiştiniz? gülerim...
"din yalnız allah'ın oluncaya kadar savaşın" anahtar cümledir ancak ayet bükücüler görmezden gelir.
"komşunuz agop'u gidip gebertin" anlamına gelir. izah edeyim:

komşumuz agop ermeni olduğu için ehl'i kitaptır. ehl'i kitabın hükmü şöyledir:

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

hiç öyle "anlaşma bozanlar, zulmedenler, fitne çıkaranlar" filan diye kıvırmayın ey yalancılar!.. neyin ne olduğu ortada.. ermeni olduğu için ehl'i kitap sayılan agop "elleriyle alçalarak" cizye vermeyi kabul etmediği veya müslüman olmadığı taktirde öldürülmelidir.

ehl'i kitap olmayanların durumu daha tartışmalıdır. kimisi "ehl'i kitap için geçerli olan hüküm onlar için de geçerlidir" der, kimisi bir hadisteki ifadeden hareketle "cizye vermeyi kabul etseler bile arap yarımadasında bulunmalarına müsaade edilemez. diğer yerlerde ise cizyeleri alınabilir" der, kimisi ise cizye ayette sadece ehl'i kitap için bir seçenek olarak sunulduğu ve diğer ayetlerde "din yalnız allah'ın oluncaya kadar savaşın" dendiği için, "müslüman olmaları dışında onlar için bir yol yoktur" der..

yahu sanıyor musunuz ki sasaniler arap topraklarına saldırdı ve onun için savaş çıktı? hiç bir çıkarlarının olmadığı çöllere saldıracaklar!.. hiç bir islam tarihçisi bunu söylememiştir. olan biten şudur:

sasaniler rumlarla uzun bir savaşın sonunda yenilmişlerdir. sonra taht kavgası sebebiyle aralarında iç savaş çıkar. bu esnada kisraya bir elçilik heyeti gönderilir. elçiler müslüman olmasını veya cizye vermesini isterler. kisra "bizim şu anki sıkıntılarımızdan cesaret alarak bunları söylüyorsunuz. oysa aç kaldığınızda sizlere yardım etmiştik (islam'dan önceki bazı olayları kastediyor). fakir olduğunuzu görüyorum. yardıma ihtiyacınız varsa yine yardım edeyim. fakat size ne cizye veririz ne de müslüman oluruz" diye cevap verdi. aldığı cevap ise herkesin malumu...

islam'a göre müslümanlar ancak zayıf durumdaysalar söz konusu ayetlere uymayı erteleyebilirler. aslında kuran'da böyle bir kolaylık da sağlanmıyor ama hudeybiye anlaşması refere edilerek, sünnetten böyle bir sonuç çıkarılıyor.

hayır, o değil, eğer abd şeriatla yönetilen bir islam ülkesi olsaydı kıyamet kopardı görüleceği üzere...

kimi ebleh, yazdıklarımıza "atesit saçmalığı" filan demiş. hadi biz ateistiz, ya şunları yazanlar da mı ateist?

http://www.sorularlaislam...tilmak-istenen-nedir.html

dört mezhep imamı da mı ateist? söz konusu ayetlere göre amel eden, durduk yere sasanilere saldıran sahabe de mi ateist?
2:190-"sizinle savaşanlarla" allah yolunda savaşın. saldırgan olmayın. allah saldırganları sevmez.

2:192- son verirlerse, allah bağışlayandır, rahimdir

2:193-zulüm ve işkence ortadan kalkıncaya ve din allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. son verirlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.

2:256-dinde zorlama yoktur. artık doğruluk, sapıklıktan ayrılmıştır. kim ki tağutu (despotları ve şeytani doktrinleri) inkar edip allah'a inanırsa, kopmaz ve sağlam bir bağa yapışmıştır. allah işitir, bilir.

4:91-hem sizinle hem kendi toplumlarıyla güven içinde durmak isteyen bir başka grup bulacaksın. ne zaman kargaşalığa çağrılsalar içine dalarlar. sizi rahat, barış yapmak istemez ve ellerini sizden çekmezlerse karşılaştığınız yerde onları öldürebilirsiniz. böylelerine karşı size apaçık yetki verdik.

60:8-allah, din uğrunda sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. allah adaletli davrananları sever.
60:9-ancak allah, sadece, sizinle din uğrunda savaşan, sizi yurdunuzdan çıkaran ve sizi çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmanızı yasaklar. onları dost edinenler zalimlerdir.

eğer rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. o halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın? yunus99

şimdi gerçeği aramayan, çarpıtan, ayetleri bağlamından koparıp cımbızlayan, tepkisel, kendisini in
anmamak için programlamış önyargılı islam(barış) düşmanlarına daha fazla yazıp yorulmak istemiyorum. bu yüzden şu videoları izlesinler: https://www.youtube.com/watch?v=oxtcn2dufos +uludağ sözlük video ya eklensin, https://www.youtube.com/watch?v=drvtkyquc1g +uludağ sözlük video ya eklensin, https://www.youtube.com/watch?v=pzhtinzec1q +uludağ sözlük video ya eklensin daha fazla cevap vermeyeceğim. bu ayetlerden sonra konuşabilenler var. iftiracı sahtekarlar.
işine geldiğinde "efendim kuran'daki bazı hükümler aşama aşama ortaya konulmuştur. misal içki yasağı.." filan diyenlerin, işlerine gelmediği için, cihatla ilgili hükümleri aynı şekilde değerlendirmediğini görmemize vesile olan ayettir.

çok basit bir soru sordum: "din yalnız allah'ın oluncaya kadar savaşın ne demektir?" dedim. hatta cahil ve yalancı olduklarını bildiğim için, ne demek olduğunu çok güzel anlatan bir islami siteden referans da verdim. aldığım cevap? kimisi mekki, kimisi medine'deki ilk dönemlere ait bir takım ayetler!... soruma doğrudan cevap veremiyorlar; zira veremezler...

dedim ki "şu ayete ne diyorsunuz?"

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

cevap yine aynı!...

ey cahil, sen "nesh" nedir biliyor musun? refere ettiğin ayetlerin, benim sadece bir kısmına vurgu yaptığım, sonradan "indirilmiş" ayetlerle çeliştiği için "nesh" edilmiş sayıldığını biliyor musun?
önce ve sonra olan ayetler okununca nedeni anlaşılır. kurân'ın tamamını okumak gerekir. cımbızlamak değil.
kimisinin yanıt diye benim tezimi tekrarlamasına vesile olan ayetlerdir.

evet, ben de tam olarak onu diyorum: bir türlü izah edemediğin, "din yalnız allah'ın oluncaya kadar" ifadesi yetmiyorsa, sonra "inen" ayetlerden olan tevbe 29'a bak diyorum...
Ey iman edenler! Eğer imana karşı küfrü yani Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmeyi seviyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi dostlar ve yakınlar bilip yönetme yetkisi vermeyin. Çünkü içinizden kimler onlarla dostluk kurarsa, bilin ki onlar yaratılış gayesi dışında hareket eden kimselerdir.
ALLAH bir çok durumda size yardım etti. Huneyn günü sayısal çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat sayınızın size hiç bir yararı da olmamıştı. Nitekim, tüm genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmiş ve sonunda dönüp kaçmıştınız.
25
Sonra ALLAH, elçisi ve inananların üzerine tarafından güven ve rahatlık indirdi, ek olarak, görmediğiniz ordular indirdi ve böylece kafirleri cezalandırdı. Kafirlerin cezası işte budur.
Ama bütün bunlara rağmen, Allah dilediğini merhamet edip bağışlayacaktır; çünkü Allah çok acıyan-esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır!
Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir. Onun için bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, (biliniz ki) Allah dilerse sizi kendi lütfundan zengin edecektir. Şüphesiz Allah iyi bilendir, hikmet sahibidir.
Kendilerine kitap verilenler arasından, ALLAH'a ve ahiret gününe inanmıyan, ALLAH'ın ve elçisinin yasakladığını yasaklamıyan ve gerçek dine uymayan kimselerle boyunlarını eğip elleriyle vergi verinceye kadar savaşın. Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih'i ALLAH'tan ayrı rabler edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı'ya kulluk etmekle emredilmişlerdi. O'ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir. ALLAH'ın ışığını ağızlarıyla söndürmek isterler. Kafirler istemese de ALLAH ışığını tamamlayacaktır.
yalancıların göz göre göre hiç utanmadan, arlanmadan yalan söylemeye devam etmesine vesile olan ayettir.

yalancı diyor ki "tevbe 29 müşrikler müslümanları katlederken inen ayettir"...

bakalım öyle mi? tevbe 28:

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

görüleceği üzere bu ayet ve devamı olan tevbe 29 mekke fethedildikten sonra "inmiştir"...

tevbe 29'a bakın:

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

hiç müslümanların katledilmesinden, onlara zulmedilmesinden filan bahsediyor mu? hayır!.. "ehl'i kitapla savaşın" deniyor, gerekçe olarak ise "islam'ı kabul etmemelerini" gösteriyor...

sizi gidi arsız yalancılar sizi...
tevbe/4- ancak allah’a ortak koşanlardan, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz, sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar, bu hükmün dışındadır. onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayın. şüphesiz allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever.
tevbe/6- eğer allah’a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa, allah’ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.
tevbe/7- allah’a ortak koşanların allah katında ve resûlü yanında bir ahdi nasıl olabilir? ancak mescid-i haram’ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır. bunlar size karşı dürüst davrandığı sürece, siz de onlara dürüst davranın. çünkü allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever.
tevbe/13- yeminlerini bozan, peygamberi yurdundan çıkarmaya kalkışan ve üstelik size tecavüzü ilk defa kendileri başlatan bir kavimle savaşmaz mısınız? yoksa onlardan korkuyor musunuz? oysa allah, -eğer siz gerçek mü’minler iseniz- kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.

dunyada savaslar dinler yuzunden cikmiyor, dunyada savaslar bu cahil ilerizekalılar yuzunden cikiyor sonra arastirmadan bunlari kabul eden cahillerde yok din savasmayi emrediyor diye konusmaya basliyor. sizin yuzunuzden su sozlukde devamli dinle ilgili entryler yazmak zorunda kaliyorum buyuk ihtimalle entrylerimi okuyan insanlarin kafasinda sarikli cubbeli bir goruntu olusturuyorum, oyle bir tarzim yok yalnizca cahalete insanlara yanlis bilgi verilmesine cahilce aptalca ahmakca yorum yapilmasina dayanamiyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=Wrya49vnsJ0
https://www.youtube.com/watch?v=nc1DcxKJdSg
ismini diyemedim tek tek bakıpda yazmadım yazarım fakat bazan bilgide ketum olmanı geretktirecek durumlarda var.
evet. dayanılmaz olabiliyor, fakat sabreyleyenlerden ol isterim .
başlık için değil başlığın fikrini değiştirenlerden ötürü yazılacak yazılar issteyen bir başlıktır.

pi....19

fikriyazar çaylak
kuran'da abdestsizken namaz kılma! geçtiğini bilip

-aaa bak namaz kılma diye emrediyor.

demek kadar şerefsizlik ve yavşaklıktır. o günün durumuna ve zamlamasına göre gönderilen ayetleri bu güne uyarlamak.

kuran bir kıssa'dan hisse meselesidir. olaylar anlatılır ve herkesin o kıssa'dan ne hisse çıkaracağı kendi hür nefsine bırakılmıştır.

kuran'ı bir şiddet kitabı, müslümanlığı da canilik olarak göstermeye çalışan gen'i bozuk piçler gidip allahsızlıklarını kendi evlerinde yaşayıp geberip gitsinler.

heee sözgelimi dil uzatılıp tartışılıcaksa çıksınlar adları sanıyla meydana da bilelim dinimize kitabımıza şerefsizlik yapan bu üstün insanların cesaretini.

bu şerefsizlere! laf anlatmaya çalışan müslüman olduğunu kabul eden arkadaşlarım da değerli zamanlarını harcayıp parmaklarını boşuna yormasınlar.

bir kör bile bilir dünya'nın güzelliğini ama bir ateist'e anlatamazsınız bu dinin ne olduğunu.

hem kitabıma saydıracaksın, hemde dinime küfürler yağdıracaksın, sonra geçiceksin karşıma insani görüş, özgürlük vs çarpıtmalar ile kendine saygı arayacaksın he!
Tevbe suresi Hudeybiye Anlaşması sırasında müslümanların güçlendiğini gören müşriklerin anlaşma şartlarına aykırı haraket etmeye başlamasıyla gelişen olaylar çerçevesinde inmiştir. Yani mekkenin fetihinden sonra değil öncedir yalanında bu kadarı yani.

öle iki ayetle olmaz ben surenin tamamını paylaşayım okuyun da bir bakın tüm ehli kitaptan mı bahsediyor yoksa anlaşma şartlarını bozanlardan mı.

http://www.kuranikerim.com/melmalili/tevbe.htm

Edit Tövbe 28 de müşriklere "el muşrikûne" der arapçada "el" ingilizcedeki "the" gibidir tüm müşrikleri değil belirli bazı müşrikleri yani ayetin başından sonuna anlatılan anlaşmaya sadık kalmayanları kast eder bu kadar basit.

http://kuranarastirma.blo...pcadaki-el-takisi/3862810

edit: mekkenin fetihinden sonraymış bu bilgiyi de düzeltmiş olayım

"Fetihten sonraki ilk hac için Resulullah (s.a.s) kendisi Mekke'ye gitmemis, Ebû Bekir (r.a)'i hac amiri tayin ederek bir kafile ile birlikte haccetmek için Mekke'ye göndermisti. Bu kafile henüz Mekke'ye ulasmadan, nâzil olan bu ayetlerin, hacda insanlara ilân edilmesini saglamak için Resulullah (s.a.s), Hz. Ali (r.a)'i hemen yola çikarmisti. Hz. Ali (r.a) bu ayetleri, Resulullah (s.a.s)'in istedigi sekilde, Kâbe'de okumustu."
Yeterli olacağını düşündüğüm bir video paylaşıyorum : http://m.youtube.com/watch?v=bZOeNRyPnxc
tevbe 28 ortadayken kimisinin hala tevbe 29'un mekke'nin fethinden önce "indirildiğini" iddia etmesine vesile olan ayettir.

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

aslında tevbe 29 üzerinden de yorum yapmıyorlar "tevbe suresi" diyorlar!.. oysa ki surelerin bütün halde "inmediğini" biliyor olmaları icap eder.

yahu tevbe 29 mekke fethedildikten sonra "inmişse", tevbe 28'de "artık mescid-i haram'a yaklaşmasınlar" denmesi nasıl mümkün oluyor?

keza, hadi tevbe 28 için getirdikleri zorlamalı "el" yorumunu kabul edelim, bu durumda tevbe 29'u ne yapacağız? ehl'i kitapla cizye verinceye veya müslüman oluncaya kadar savaşılması emrediliyor. savaş sebebi olarak da hiç öyle anlaşmaların bozulması filan değil, islam'ı kabul etmemeleri gösteriliyor açıkça... hadi hepsini geçelim, islam'ı buradakilerden daha iyi bildiğine hiç kuşku olmayan sahabenin ne yaptığı da ortada... yahu türk illerini bile işgal ettiler, yapmadıkları katliamı bırakmadılar.. arabistan nere ortaasya nere.. kazandıkları onca zafere karşı hep birileri mi bunlara savaş açtı, zulmetti, anlaşma ihlal etti? nasıl? hangi cesaretle? neden?

aslında burada yazan kişilerin derdini anlıyorum. "cihat" adı altında yapmadığını bırakmayan insanların bulunduğu bir ortamda, islam'ın gerçekte bir savaş dini olmadığını anlatmaya çalışıyorlar. bu açıdan yaptıkları takdire değer.

peki takdir ettiğim halde neden kendilerine muhalefet ediyorum? durumun öyle olmadığını bilmeme rağmen, susmam daha hayırlı olmaz mı? ilk bakışta öyle olur gibi görünüyor. ne var ki bir kısım müslümanın "islam barış dinidir" demesi, neyin ne olduğunu iyi bilen diğer bir kısım müslümanın bildiklerini okumalarına engel olmuyor. onları istediğiniz kadar tekfir edin, onlar da sizi tekfir ediyor...

eğer islam herkesin kendi içinde yaşayacağı bir inanç olarak görülse, burada muhalefet etmem için sebep olmaz. fakat çok iyi biliyorum ki en ılımlı islam düşüncesi bile birilerinin "ılımsız" düşünceleri için ortam yaratıyor, yakıt oluyor. çocukları ışid'e katılan ailelerle yapılan röportajları okuyorum. çoğu "islam barış dinidir" diyen sıradan dindar müslümanlar... oğullarının camiye devam etmesi filan hoşlarına gidiyor. fakat sonra bir görüyorlar ki oğulları kendilerinin, cumhuriyet aşısı yemiş, evcilleşmiş islam anlayışının çok ötesine geçivermiş...

dolayısıyla neyin ne olduğunu en baştan doğru bir şekilde ifade etmek en iyisi bana göre... herkes seçimini doğruları görerek yapsın...