bugün
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- insana kendini kötü hissettiren şeyler8
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- suriyeliler suriye'ye dönsün15
- özgür özel10
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar13
- sözlük erkeğinden damat olmaz27
- fatih terim'in yuhalanması16
- düşün ki o bunu okuyor13
- icardi190519
- ayça tilki10
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- adolf hitler9
- anın görüntüsü9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel24
- nazar değdi sözlük12
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası18
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır20
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
Ultraviyole ışınlarının varlığı, ilk defa 1801 yılında Ritter adındaki bir Alman fizikçisi tarafından tespit edilmiştir. Ritter, X ışığının kimyasal maddelere etkisini incelerken mor ışığın ötesindeki karanlık bantta enerji çıkışının olduğunu fark etmiştir.
Morötesi ışınım, dalga boyu 10 ile 400 nm arasındaki ışınıma denir. Gözümüz, 40 ile 70 nm dalga boyları arasına duyarlıdır ve bunun dışındaki ışınımı algılayamaz. Görebildiğimiz en küçük dalga boylu ışınımı mor olarak algıladığımızdan, bundan daha küçük dalgaboyuna sahip olan ışınıma "morötesi ışınım" adı verilir.
Ultraviyole ışınları, görünen ışın ile X-ışınları arasında kalan elektromanyetik radyasyonlardır. Ultraviyole (mor ötesi) ışınların dalga boyları, X-ışınlarınınkinden uzun, görünen ışınlarınkinden ise kısadır. Dalga boylarının kısalığı sebebiyle insan gözüyle görülemezler. Fakat bazı böcekler; mesela bal arıları tarafından rahatlıkla görülebilirler.
UV ışınları da kendi içinde dalga boylarına göre üçe ayrılır.
UV-A ışınları en uzun dalga boyuna sahip ve yeryüzüne en fazla ulaşan UV ışınıdır. Deride birikmiş olan melanini koyulaştırarak kısa sürede fakat geçici bronzluk (primer pigmantasyon) sağlar.
UV-B ışınları deride melanin pigment sentezini en fazla etkileyen, geç ama uzun süreli bronzluk (seconder pigmantasyon) sağlayan UV ışınıdır. Maruz kalındıktan yaklaşık bir gün sonra şiddetlenen kızarıklık ve ödem, ağrı, içi su dolu kabarcıkların oluşumuyla seyreden ağır güneş yanıklarına neden olur.
Canlı yaşamını yok edici sterilizasyon etkisi bulunan ve özellikle gözler için aşırı zararlı olan UV-C ışınları, atmosferdeki ozon tabakası nedeniyle yeryüzüne ulaşamaz. Ancak Antartika ve kuzey yarımkürenin belli bölgelerinde ozon tabakasının insan kaynaklı etkilerle incelip yer yer delinmesi nedeniyle bu bölgelerde, UV ışınları yeryüzüne daha yoğun ve dik gelmektedir. Buna bağlı olarak cilt kanseri oranı da artmaktadır.
Ultraviyole ışınlarının en büyük kaynağı, Güneş'tir. Güneş'ten yayılan enerjinin yaklaşık %9'u, ultraviyole radyasyonudur.
ultraviyole radyasyonları, foto-kimyanın bir bölümünü teşkil eden bazı kimyevî reaksiyonların gerçekleşmesini sağlar. Renklerin Güneş etkisiyle açılması veya solması, bu reaksiyonlara bir örnek gösterilebilir. Ultraviyole ışınlarının kezâ biyolojik etkileri de vardır. 3050 Ao'dan kısa dalga boylu ışınlar, insan cildinde güneş yanığı meydana getirir.
Ultraviyole ışınlarının diğer önemli biyolojik etkisi de, insan derisinde ergosterolden D vitamini meydana getirmeleridir. Güneş ışığının bu etkisi, raşitizm denilen hastalığının önlenmesini veya tedavi edilmesini sağlar.
Ultraviyole ışınlarının önemli bir başka yönü de bakterileri öldürme ve tesirsiz hâle getirme özellikleridir. Bu nedenle hastanelerin bazı bölümlerinde, çocuk odalarında ve sterilize hava gereken birçok ameliyatta ultraviyole lambaları kullanılır.
Morötesi ışınım, dalga boyu 10 ile 400 nm arasındaki ışınıma denir. Gözümüz, 40 ile 70 nm dalga boyları arasına duyarlıdır ve bunun dışındaki ışınımı algılayamaz. Görebildiğimiz en küçük dalga boylu ışınımı mor olarak algıladığımızdan, bundan daha küçük dalgaboyuna sahip olan ışınıma "morötesi ışınım" adı verilir.
Ultraviyole ışınları, görünen ışın ile X-ışınları arasında kalan elektromanyetik radyasyonlardır. Ultraviyole (mor ötesi) ışınların dalga boyları, X-ışınlarınınkinden uzun, görünen ışınlarınkinden ise kısadır. Dalga boylarının kısalığı sebebiyle insan gözüyle görülemezler. Fakat bazı böcekler; mesela bal arıları tarafından rahatlıkla görülebilirler.
UV ışınları da kendi içinde dalga boylarına göre üçe ayrılır.
UV-A ışınları en uzun dalga boyuna sahip ve yeryüzüne en fazla ulaşan UV ışınıdır. Deride birikmiş olan melanini koyulaştırarak kısa sürede fakat geçici bronzluk (primer pigmantasyon) sağlar.
UV-B ışınları deride melanin pigment sentezini en fazla etkileyen, geç ama uzun süreli bronzluk (seconder pigmantasyon) sağlayan UV ışınıdır. Maruz kalındıktan yaklaşık bir gün sonra şiddetlenen kızarıklık ve ödem, ağrı, içi su dolu kabarcıkların oluşumuyla seyreden ağır güneş yanıklarına neden olur.
Canlı yaşamını yok edici sterilizasyon etkisi bulunan ve özellikle gözler için aşırı zararlı olan UV-C ışınları, atmosferdeki ozon tabakası nedeniyle yeryüzüne ulaşamaz. Ancak Antartika ve kuzey yarımkürenin belli bölgelerinde ozon tabakasının insan kaynaklı etkilerle incelip yer yer delinmesi nedeniyle bu bölgelerde, UV ışınları yeryüzüne daha yoğun ve dik gelmektedir. Buna bağlı olarak cilt kanseri oranı da artmaktadır.
Ultraviyole ışınlarının en büyük kaynağı, Güneş'tir. Güneş'ten yayılan enerjinin yaklaşık %9'u, ultraviyole radyasyonudur.
ultraviyole radyasyonları, foto-kimyanın bir bölümünü teşkil eden bazı kimyevî reaksiyonların gerçekleşmesini sağlar. Renklerin Güneş etkisiyle açılması veya solması, bu reaksiyonlara bir örnek gösterilebilir. Ultraviyole ışınlarının kezâ biyolojik etkileri de vardır. 3050 Ao'dan kısa dalga boylu ışınlar, insan cildinde güneş yanığı meydana getirir.
Ultraviyole ışınlarının diğer önemli biyolojik etkisi de, insan derisinde ergosterolden D vitamini meydana getirmeleridir. Güneş ışığının bu etkisi, raşitizm denilen hastalığının önlenmesini veya tedavi edilmesini sağlar.
Ultraviyole ışınlarının önemli bir başka yönü de bakterileri öldürme ve tesirsiz hâle getirme özellikleridir. Bu nedenle hastanelerin bazı bölümlerinde, çocuk odalarında ve sterilize hava gereken birçok ameliyatta ultraviyole lambaları kullanılır.
güncel Önemli Başlıklar