bugün

çağrı merkezi

Hindistan'da başlı başına bir sektör olmuş ve Hint ekonomisine resmen can vermiş iş kolu.

ABD'deki bütün firmalar, bu sistemlerini dışarı taşıyorlar (sadece bu değil tabi angarya tüm işlemleri). Burada da en çok tercih ettikleri ülke Hindistan oluyor. Ucuz iş gücü, Hindistan'ın uzun süre ingiltere sömürgesi olarak kalmasının getirdiği hizmet sektörüne disiplinli yaklaşımı ve mevzuatın verdiği kolaylıklar bu alanda büyük rol oynuyor.

Mesela ABD'de bir iPhone aldınız ve bozuk çıktı. Hemen telefona sarılıp Apple çağrı merkezini sarılıyorsunuz ve karşınıza biraz bozuk aksanlı bir kız çıkıyor. Hiçbir şeyden şüphelenmiyorsunuz, dışarıdan okumaya gelmiş bir öğrenci deyip geçiştiriyorsunuz. Siz bir güzel konuşuyorsunuz, derdinizi anlatıyorsunuz, kız da size tavsiyelerde bulunuyor, kaydınızı alıyor, en yakın servise falan yönlendiriyor. Sanki sizinle aynı mahallede yaşıyor, o kadar vakıf konusuna. Telefonu da çok ucuz tarifeden ücretle kapatıyorsunuz. Tabi siz hemen burnunuzun dibinde hadi hadi New York'ta bir kızla konuştuğunuzu zannediyorsunuz değil mi?

Tabi ki değil. Siz taaa Hindistan'ın bilmem ne ücra kasabasındaki bir çağrı merkezini aradınız ve oradaki kızla konuştunuz. Bundan Apple da memnun, bu tür ayak işlerini yapmak istemeyen ABD'li çalışan da memnun, hızlı hizmet alan ABD'li tüketici de memnun, her ne kadar düşük olsa da eline maaş geçen ve belki de ileride ABD'ye yerleşmesine imkan tanıyacak bir işe sahip olan genç kız da memnun, bu işten yüklü para kazanan Hintli call centre sahibi de memnun, bundan vergi alan ve işsizliğin bir nebze önüne geçen Hint hükümeti de memnun.

Hindistan, bu alandaki ayakçılığından milyon dolarları götürüyor.

Girişimcilik ruhu budur işte.