kahire

her ne kadar tarihin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olsa da geride kalan yıllar itibariyle fena halde araplaşmış şehir. üstüne bir de iç savaş patlayınca pisliğin, fakirliğin, keşmekeşin kol gezdiği bir şehir olmuş.

aranızda hala google görsellerde gördüğü piramit fotoğraflarına kanıp turistik bir ziyaret için gitmeyi planlayanlar falan varsa aman diyeyim. ha iş güç mevzuları yüzünden yolunuz düşerse alın size kahire'ye dair birinci elden bazı tüyolar;

evet, bir şekilde yolumuz kahire'ye düştü diyelim. heyecanlanmaya gerek yok, zira hayal kırıklıkları henüz uçaktan iner inmez başlıyor. daha pasaport kontrolünden bile geçmeden etrafınızı düzgün giyimli, ingilizce konuşan ve size yardımcı olmaya çalışan insanlar sarıyor. ilk başta biraz çekiniyorsunuz. evet, çekinmeniz mantıklı. iç güdülerinize güvenin, yoksa bu şehirde kimsenin kimseye bir karşılık beklemeksizin iyilik yapmıyacağına dair ilk dersinizi alırsınız. bu adamlar bir tür rehber, veya taksi şöförü. size havalanından çıkana kadar yardımcı olup, sonrasında daha önceden anlaştıkları bir taksiyle otelinize bırakmayı teklif edecek bunun karşılığında küçük bir bahşiş isteyecekler. zaten kahire'de taksi şöförü demek her şey demek. bu mevzuyu daha sonra uzun uzun anlatacağım ama öncelikle havaalanından sapa sağlim çıkmamız lazım. bu noktada yapılacak en mantıklı şey otelinizin shuttle'ından faydalanmak. shuttle dediysem, bu adamlar sizi uçaktan iner inmez karşılıyor ve tüm kontrollerden geçerken size yardımcı oluyorlar. zaten oradaki görevlilerin çoğunu tanıdıklarından hiç bir zorluk çekmiyorsunuz. Ayrıca arada yanınıza yaklaşan tekinsiz tipleri de, nazikçe "kardeş bu adam bizimle beraber" diyerek uzaklaştırıyorlar. bunlar otel çalışanları olduğundan sizden ekstra bir ücret talep etmiyorlar ve sizi otele ait bir araca bindirip güvenli bir şekilde götürüyorlar.

evet ilk sınavı geçtik, oteldeyiz. ancak öncesinde, muhtemelen mısır'da trafik kuralları namına orman kanunlarının geçerli olduğunu fark edeceksiniz. bir kere adamlarda şerit mantığı yok. yol boşsa yolun ortasından yardırıyorlar. yol kalabalıklaştıkça rastgele aralara giriyorlar. trafik ışıklarını falan sallayan yok. zaten bu yüzden bozulan trafik ışıklarını yaptırmamışlar bile. öyle geçiş üstünlüğü gibi mevzulara hiç girmiyorum. öyle şeyler yok çünkü. yani bir kavşaktan geçmek bile roller coaster heyecanı yaşatıyor. zaten trafikteki araçların hemen hemen hepsi hasarlı. arabaların birbirlerine sürterek geçmesi, tampondan hafif dokundurmalar falan gayet normal şeyler. şöförler dönüp bakmıyorlar bile. velhasıl aklınızda ulaşım için araba kiralamak gibi bir mevzu varsa o heyecanı yaşamaya hiç gerek yok. toplu taşıma zaten toplama kampı hissiyatı yaşatıyor. peki şehrin içinde bir yerden bir yere nasıl gidicez ? işte bu soru sizi kahire'deki en kritik mevzuya getiriyor.

dediğim gibi kahire'ye ne amaçla giderseniz gidin taksiler hayatınızın en önemli parçası olacak. burada da en mantıklı şey otelinizden bir taksi bulmalarını rica etmek. otellerin taksileri biraz daha pahalı, ancak daha güvenli. zaten standart olarak size yerel halk için uyguladıkları tarifenin 10 katını falan önerecekler. hayır, hiç abartmıyorum. pazarlık yaparak bu fiyatı 4 katına kadar indirebilirseniz iyidir. ancak dediğim gibi cebimizden para çıkmasın diye öyle önünüze gelen ilk taksiye binmeyin.

taksiye bindiniz, 10 dakikalık bir mesafeye gideceksiniz. tabi ki iş amacıyla kahire'ye gitmiş olsanız bile aklınızda "ya gitmeden bi piramitleri de görsem" düşüncesi var. zaten tam da siz bunları düşünürken taksici söze giriyor. "ben sizin gibi turistleri belli bir ücret karşılığında kahire'yi gezdiriyorum. isterseniz sizi istediğiniz saatlerde alıp, piramitlere, nil nehri'ne, mısır müzesine falan götürebilirim" diyor. ne yazık ki böyle bir tur için taksicilere güvenmekten başka çareniz yok. zira özellikle piramitlerin bulunduğu muhitte dilenciler cirit atıyor. "ben istanbul çocuğum ya" falan demeyin. taksiyle giderken bile, arabanın önüne atlayıp aracı durduruyorlar. adam üstlerine sürüyor, çekilmiyorlar, kaputa atlıyorlar, kapıları açmaya çalışıyorlar... işte bu noktada taksi şöförünün güvenilir olması önemli. zira adam bu keşmekeşin içinde arabayı durdurup hiç bir şey yapmazsa sıçtınız... eğer güvenilir bir taksiciye denk geldiyseniz önce kapıları kitliyor, sonra da soğuk kanlı bir şekilde dilencileri uzaklaştırmaya çalışıyor. (bakın "uzaklaştırıyor" demiyorum, "uzaklaştırmaya çalışıyor" diyorum.)

neyse piramitlere geldik. ancak yolda arabanın üstüne atlayan adamlar yüzünden sinirleriniz az buçuk bozuldu. muhtemelen içinizden "lan benim burda ne işim var ?! iki piramit görücez diye g*tü kaptırıcaz" diyorsunuz. tam bu noktada taksici yine devereye giriyor. "piramitlerin olduğu bölge de böyle; dilenciler, kapkaççılar kol geziyor. bana sorarsanız piramitleri tek başınıza gezmektense bir tur rehberiyle anlaşın. isterseniz benim tanıdığım rehberler de var." diyor. "ama tabi siz bilirsiniz" diye de ekliyor. açıkçası piramitlerin olduğu muhitten o kadar işkillendim ki burada ben de oltaya geldim ve bir rehberle anlaştım. tabi yine ağır bir pazarlık sürecinden sonra. ama isterseniz piramitleri bir rehber olmaksızın gezebilirsiniz bence. yani, etrafta yine dilenciler, incik boncuk satan satıcılardan falan geçilmiyor tabi. ama o yolda karşılaştığınız kadar kötü bir durum yok.

aslında kahire'de gezinmeye kalktığınızda genel olarak karşılaşacağınız durum böyle... ha bir de sağda solda, "kahire'de gece hayatı akıyomuş aslında" gibi hurafeler duyabilirsiniz. yok lan öyle bir şey. ya da belki iç savaş öncesinde öyleydi... bilmiyorum. sanmıyorum. ama en azından şu anda öyle bir şey yok. akşamları sokaklar genelde boşalıyor. alkol tüketimi zaten çok sınırlı. sadece otellerin barlarında alkol bulabiliyorsunuz. yani bildiğin ortadoğu ülkesi kafası...

velhasıl kahire kafası böyle... iki piramit görmek için değmez yani. zaten piramitler de dökülüyor. sağ olsunlar, mısırlılar sahip oldukları kültürel mirasın a*na koymuşlar. hatta onlara kalsa "bu ne la, puta tapar gibi... tövbe tövbe !!!" diyip ortada piramit falan bırakmaz hepsini yıkarlar da turistlerden iyi para kaldırdıkları için şimdilik bir şey yapmıyorlar gibi...