bugün

kırık merdiven

Ey gülüşünden sakınarak öptüğüm
çiçekler bu kadar güzel mi açar
gamzelerinin sır uçurumunda

Teninden savrulan ıtır ve huzur
yolum oldu şen bahçelere doğru
onardı kendini kırık merdiven
dört mevsimde yaşadım bir ömrü

Dağlara ve denizlere aşıktım
sen girince araya konuştu evren
ıssız güzelliğime sözden bir küpe
gümüş pınarıma mor köpük oldun
ölüm ne ki, gölgen düştükçe üstüme

Bir yanım uçurum diğer yanım sen
hangisine baksam ipekten bir sema
şarapla dolu mataram, su ne yapar
ateş ne, kendisi uçurum olan
doğuştan bir sarhoşun derin atlasına

Ey gülüşünden sakınarak öptüğüm
gün doğuyor kasvetli odalara
ay buluttan çıkıyor sana baktıkça.

(bkz: Bülent GÜLDAL) *