1978 de 76 000 kişinin 45 günde öğretmen yapılması

tek bir sebebe bağlı olmasa da bugün geldiğimiz son duruma varan yola döşenen taşlardandır. o zamanki eğitim seviyesi düşüktü demek de genç cumhuriyetin yetiştirdiği ve dünyadaki meslektaşlarının ezici çoğunluğundan çok daha iyi eğitim almış, idealist eğitmenlere haksızlıktır.

öğretmen açığının kapatılması bahanesi ise bildiğiniz yalandır. bu insanlar "geçici" öğretmen yapılıp, yerleri "gerçek" öğretmenlerle zamanla değiştirilebilinirdi.

yeri gelince "dürüst" diye öve öve bitiremediğimiz bülent ecevit'in en büyük 3 siyasi - toplumsal günahından biridir... diğerleri (tuncay mataracı çaykur yolsuzluğu ve hüsamettin özkan'ın bulaştığı işlerdir)

bu 76 bin kişinin etnik sosyal çözümlemesini de yaparsak gerçek daha da keskin ve acı verici olacaktır. onun tartışmasına girip sabah sabah çomarlardan küfür işitmek istemiyorum ama doğulu muhafazakar ve karşı devrimci dinamiklere milli eğitimde hiç elde edemedikleri köşe başlarının yollarını açmıştır ve bugüne dek çok zarar vermiştir ülkeye...

bu ülkenin ilköğretim (ilk ve orta okul eski düzenlemeyle) kurumlarında devrin dünyaca ünlü alman profesörlerinden eğitim almış öğretmenler vardı bir zamanlar...