bu başlık altında ölümden kurtuluşu buluyoruz

"her nefs ölümü tadacaktır"
yani kurtuluş yok gençler, hem ölümün kötü olduğunu nereden biliyorsun?
ölüm vazifeden terhistir, dünyadan teskere almaktır, nasıl ki doğumdan sonra müthiş bir hayata başladın, ölümden sonra da seni müthiş bir hayat bekliyor, tabi bazılarınızı değil, üzgünüm,
ama isteyen herkes için müthiş bir hayat var sizi bekleyen,
düşünsene, ana karnında karanlık içindeyken, nefes almıyordun ama ciğerin vardı, yemek yemiyordun ama ağzın, miden bağırsakların vardı, bunlar senin bir sonraki hayatında kullanacağın için sana verilmiş donanımlardı,
seni yaratan seni o kadar çok seviyor ki, ana babanı sana hizmetçi yaptı, onları psikolojik olarak buna hazırladı,
yer çekimini, güneşin dünyaya olan uzaklığını, ozon tabakasının özelliğini ve gerekliliğini tam sana göre hazırladı,
diyebilirsin ki; "kainat benim için yaratıldı, güneş bana hizmetkar kılındı" ve ala-i illiyine çıkarsın, eşrefi mahlukat olursun rabbine muhatap olursun,
ya da; "bunlar kendi kendine rastlantı sonucu oldu" dersin, sanki bir iğne bile kendi kendine olabiliyormuş gibi, sanki bir harf bile yazansız olabiliyormuş gibi, bu muhteşem düzeni inkar edersin ve "esfeli safilin"e inersin,
evet gençler, ölüm bir son değil, terhistir,
burası sadece rabbini tanıma, onun eserlerini "oku"ma ve ona muhatap olma onuruna ulaşma yerindir,
ya da hayvandan daha aşağı olursun ki, gerçekten de kendini yemek, içmek, gününü gün etmek için dünyaya gelmiş saymandandır,
zira seks yapmada serçe kuşuna, koşma konusunda çitaya, görme konusunda şahin e rakip olamazsın,
seni onlardan üstün kılacak özelliğin akıl ve bunu kullanarak rabbinin sanatına muhatap olmaktır,
böylece kainattaki yaratılmış her şey sana hizmetkar ayaklarının altına halı olur,
ölüm bir son değil, zahiren kötü görünse de, aslında rüyadan uyanmaktır gençler.