hepimiz ermeni yiz

hepimiz ermeniyiz diyen insanların, şehit haberlerinin sevincinden göbek havası çaldırıp, nevizade'de göbek attığını zanneden insanları da görmemizi sağlamış slogandır. kardeşim, canım kardeşim, hepimiz ermeniyiz, (ki başlık da yanlış açılmıştır), sadece ve sadece ermeni olduğu için önce mahkemelerde hedef haline getirilip sonra da öldürülen bir aydın'ın arkasından atılmış bir slogandı. burada tekrar yazmaya utanıyorum ama anlamayanlar için mecburen yazacağız, hrant dink diasporayla kavgalıydı. söyledikleri diasporanın söylediklerinin de, devlet'in söylediklerinin de dışındaydı. söyledikleri doğru veya yanlıştı, konu bu değil. onun söylediği şeylerin aynılarını söyleyen pek çok türk olduğu halde öldürülmesinin asıl nedeni bunları söyleyenin bir ermeni olmasıydı. meseleyi anladık mı, bir ermeni ermeni olduğu için öldürülünce insanlar tepki olarak "biz de ermeniyiz ulan" dediler. son 10 yıldır türkiye'de daha iyi bir slogan atıldı mı bilmiyorum.
ayrıca aynı sloganın almanya'da da atılmıştır. solingen'de, ırkçıların öldürdüğü beş türk'ün arkasından almanlar "hepimiz türküz" demişlerdir. mesele, içinde herhangi bir siyaset olmadan, birilerinin sadece etnik kimliğinden dolayı öldürülmesine karşı olmak meselesidir. eğer ermeniler, bir ermeni ırkçısı bir türkü yalnızca türk olduğu için öldürdüğünde bunu söylemiyorlarsa bu onların sorunudur. kaldı ki, kimse yaşasın ermenistan filan demiyor, zira ermeni devletinin de ırkçılık konusunda en az türk devleti kadar ilerde olduğunu biliyoruz.
taksim'de bir saat içinde organize olmak meselesi tam da insanlıkla ilgilidir. bir yakınınızın öldüğünü duyarsanız hemen onun evine gider, yakınlarına başsağlığı dilersiniz. taziye evidir zira, o gün taksim'de yaşananlar da bunlardı. olması gerektiği gibiydi, spontandı, kendiliğindendi ve sol'du. ben gidemedim, giden herkese teşekkür ederim.
hepimiz ermeniyiz diyenler, yarın hepimiz türküz de derler, bir eşcinsel yalnızca eşcinsel olduğu için öldürülürse hepimiz eşcinseliz de derler. şuraya marcos'un o inanılmaz cümlelerini alayım da belki birilerinin kafasında bir ışık yanar, ne düşündüğümüze dair. cia, marcos'u gözden düşürmek için "ibne lan o" diye laf yayar. onun karşılığıdır efendim;
marcos, san fransisco'da bir gay, güney afrika'da bir zenci, san ysidro'da bir chicano, ispanya'da bir anarşist, israil'de bir filistinli, san cristobal sokaklarında bir maya yerlisi, mexico city'nin teneke mahallesi neza'da bir çete mensubu, folk müziğinin kalesi ulusal üniversite'de bir rocker, almanya'da bir yahudi, savunma bakanlığı'nda bir uzlaştırıcı, soğuk savaş sonrası çağda bir komünist, ne galerisi, ne müşterisi olan bir sanatçı... bosna'da bir barışçı, meksika'nın herhangi bir kentinde bir ev kadını, grev yapmaya asla yeltenmeyen sendika ctm'de grevci, başkaları için kitap yazan bir gazeteci, gece saat 10'da metroda yalnız başına bir kadın, topraksız bir köylü, işsiz bir işçi, mutsuz bir öğrenci, serbest piyasacılar arasında bir muhalif, ne kitabı, ne okuyucusu olan bir yazar ve tabii güneydoğu meksika dağlarında bir zapatacı...