bugün

baba kahvehanede oyun oynarken yanında gazoz içmek

sadece erkek çocuklarının vakıf olduğu bir durum değildir.en azından benim için öyle.
babayla 15 tatilde yaşanan nadide güzel anlardan biridir bu an.seni gezmeye götüreyim der heveslenirsiniz en güzel kıyafetlerden biri giyilir palto ve atkı ,atkıhiç hoşunuza gitmez arabaya biner binmez cebe sıkıştırırsınız atkıyı. kahveye yakın bir yerde inilir tutulur babanın elinden, kahvenin dik merdivenlerinden inerken daha bi sıkılır o el. hoş geldin beş gittinden sonra oyuna başlanır baba kağıt oynamayı sever oysa hep okey oynasın istersiniz taşları şakırdatsın. zaman sonra sipariş zamanı gelir
-ercan bize iki çay, bir kuşburnu asya ne içiyosun
-"gozuz içiyim mi" (gözler fal taşı gibi açılır)
-biraz öksürüyorsun ama
-anneme söylemem
-iç bakalım..bir tanede gazoz ama dışarıdan ver dolaptan olmasın
zaman geçer ilk gazoz biter kahvehane sahibinin kızıyla oyuna dalarsınız ama aklınız hep orda kalır "keşke babam şakırdatan şeyden oynasa".terlersiniz palto falan atılmıştır ikinci gazoz zamanıda gelmiştir zaten masaya gidilir.
-baba "bi gozuz daha içiyim mi dudaklarım yapıştı *
-iç ama son
-tamam
ikinci gazoz da içilir sonra eve dönülür yine o eli sıkı sıkı tutarak.
eve dönülür o babanın nasıl bir insan haline geleceği düşünülmeden içinizdeki kocaman sevgiyle.