bugün

fahim bey ve biz

Abdülhak Şinasi Hisar'ın "Fahim Bey ve Biz" romanı ilk olarak 1941 yılında "Hilmi Kitabevi" yayınları arasından çıkar. Aynı yayınlarda 1942 ve 1955 yıllarında birer baskı daha yapar. 1966 yılında Varlık Yayınları,1978 yılında Ötüken Neşriyat, 1996 yılında Bağlam Yayınları, 2005 yılında da Yapı Kredi Yayınları kitabın baskılarını yaparlar.
Yapı Kredi Yayınları tarafından 2005 yılında yapılan baskısını kullandığımız kitap 22 ana bölümden oluşur. Bölümlerin adları ve sayfaları şöyledir: 1. Bir Ölüm Haberi (s.7-9); 2. Babamın Anlattıkları (10-18); 3. Esvaplar (19-24); 4. Fahim Beyle Saffet Hanım (25-29); 5. Küçük Ev ve Dünya Haberleri (30-35); 6. Saatler (36-40); 7. Ukalanın Dedikleri (41-45); 8. Teşebbüsü Şahsi Aleminde (46-53); 9. Hanımların Söyledikleri (54-59); 10. Rûya (60-64); 11. Rûya Tabiri(65-69); 12. Fahim Bey Hakkında ilk Hislerim (70-78); 13. Fahim Bey Hakkında Değişen Hislerim(79-84); 14. Fahim Bey ve istanbul (85-87); 15. Fahim Beyin Dosyaları (88-93); 16. Delilik Rivayetleri (94-98); 17. ihtiyarlık Duyguları (99-104); 18. Yaşlanan, ihtiyarlayan Adam (105-113); 19. Fahim Beyin Son Zamanları ve Hakkında Son Hislerim (114-118); 20. Her Şeye Rağmen Gönülleri Şâd Eden Hayat (119-122); 21. Bir Gün Olur… (123-125); 22. Fahim Beye Hitaplar ve Sualler (126-133)
Roman, Fahim Beyin çevresindeki insanlara göre anlatılmasını konu edinir.
Fahim Bey ve Biz romanının bölümlere göre özetini şöyle yapabiliriz:
1. Bir Ölüm Haberi, bu bölüm Fahim Beyin ölüm haberi ve gazetede çıkan ölüm ilanıyla başlar. Gazetede çıkan ölüm ilanında Ahmet Fahim Beyin eski maslahatgüzar olduğu yazılmasına karşın ertesi gün gazetede bu bilginin doğru olmadığını belirten bir tekzip yayımlanır. Anlatıcı yazar Fahim Beyin çok kısa bir süre de olsa maslahatgüzarlık yaptığını bildiği için bu tekzip karşısında üzülür.
2. Babamın Anlattıkları, anlatıcının babası Fahim Beyin mektep ve gençlik arkadaşıdır.
Anlatıcı, zaman zaman babasının akşamları oturduğu lokantaya babasını görmeye gider. Yine böyle bir akşam babasının yanında Fahim Bey vardır. Babası, en iyi arkadaşı olarak tanıttığı Fahim Beyi oğluyla tanıştırır.
Fahim Bey tüm ısrarlara rağmen kalmaz ve gider. Anlatıcı babasından Fahim Beyi o gece dinlemeye başlar. ilk başlarda isteksiz davranır, yalnızca babasını kırmamak için dinler.
Anlatıcı, babasından duyduklarını bize aktarır, Fahim Beyin babası Bursa eşrafından iyi kalpli bir adamdır. O kadar iyi kalplidir ki her yıl kefil olduğu insanların borçlarını ödemek için çok ciddi paralar harcar. Fahim Bey de bu özelliğiyle babasına benzer. Bir keresinde tıbbiyeyi kazanamayan bir arkadaşı için araya girer ve bağlantılarını kullanarak arkadaşını tıbbiyeye aldırır.
Fahim Bey, okulunu bitirince babasını mutlu edebilmek için hariciyede çalışmaya başlayacağını artık kendi yaşamını kazanacağını söyler. Bir konak kiralar ve oraya yerleşir. Ancak bir türlü hariciyede kadrolu bir iş bulamaz. Bu arada konağın kirasını ödeyebilmek ve yaşayabilmek için sürekli borçlanır. Bu dönem aldığı borçları yıllarca ödemek zorunda kalır. Konağın boş odalarında tek başına keman çalar. Bu arada önüne gelen yardım tekliflerini de ısrarla reddeder.
Bu yaşam Fahim Bey'in babasının ölümüne kadar sürer. Babasının ölümüyle az da olsa bir miras kalır. Bu mirasla borçların bir kısmını ödeyebilir.
Bu yıllarda, Fahim Bey, tuhaf ve abartılı olaylar da yaşar, istanbul’a gelen bir aktriste âşık olması, irondel ismini verdiği köpeğinin aklını kaybetmesi bu olaylardan bazılarıdır.
3. Esvaplar, yazar anlatıcının babası Fahim Beyin ingiltere'de iken yaşadığı terzi ve esvaplarla ilgili bir öyküyü anlatır:
Fahim Bey Londra'ya kâtip olarak atanır. Yeni görevine yakışan elbise yaptırmak ister. Önerilen terziye gider ve siparişini verir. Sonrasında meydana gelen bir yanlış anlaşılma nedeniyle Fahim Beye sandıklar dolusu elbise ve ödenmekle bitmeyecek bir fatura gelir. Fahim Bey, bu durumun terzinin yanlış anlamasında kaynaklandığını söylese de anlatıcı, Fahim Beyin aldığı görevi çok önemsediği için bu kadar çok elbisa yaptırdığını düşünür.
Bu elbiseler ilk zamanlarda Fahim Beyin yaşamını olumlu etkiler. Ancak Fahim Bey uzun yıllar yeni elbise yaptıramaz ve yıllarca aynı elbiseleri giymek zorunda kalır. ingiliz kumaşından yapılan bu elbiseler Fahim Beyin yabancı özentisi içinde bir insan olarak düşünülmesine de neden olur.
4. Fahim Beyle Saffet Hanım, Fahim Bey son derece kültürlü ve gelecek vaat eden bir gençtir. Bu nedenle pek çok kişi Fahim Beyi damadı olarak görmek ister ancak Fahim Bey zengin ve soylu bir aileden gelen birisiyle evlenmek istemez. Bu nedenle orta halli bir aileden gelen Saffet Hanımla evlenirler. Fahim Bey tüm evlilik hayatı boyunca dürüst davranır. Bunun sonucunda huzurlu ve düzenli bir evlilik hayatına kavuşurlar.
5. Küçük Ev ve Dünya Haberleri, Fahim Bey, ismiyle bile uyumsuz bir insandır. Fahim adı Arapçada bulunmayan bir sözcüktür ve muhtemelen bir yanlışlık sonucunda isim olarak verilmiştir, bu durum zaman zaman Fahim Beyi zor durumlara düşürür.
Fahim Bey kültürlü, okumaya meraklı bir insandır. Her gün Türkçe ve Fransızca gazeteler okur, buradan önemli bulduklarının altını çizer ve gazeteleri mutlaka saklar. Evin bir odası yalnızca gazete arşivine ayrılmış durumdadır. Fahim Bey, gazeteleri tutkuyla okur, karısı için pek de önemli, olmayan gazete haberleri Fahim Beyin geleceğe ilişkin isabetli tahminler yapmasını sağlarlar.
6. Saatler, bu bölümde Fahim Beyi ve Saffet Hanımı yazar anlatıcının halasının ve eniştesinin bakış açısıyla tanıma fırsatı buluruz.
Halası, Fahim Bey ile Saffet Hanımın Fahim Beyin peynir tutkusu nedeniyle yaşadıkları gerilimi aktarır. Fahim Bey, değişik çeşitte peynirleri seven bir insandır. Ancak bu peynirlerin kokuları zaman zaman Saffet Hanımı rahatsız eder ve tartışmalarına neden olur.
Saffet Hanım bazen bu tartışmalar nedeniyle bazen de yaşamının durağanlığına tepki olarak evdeki saatleri kurmaz, saatlerin durması dakik bir insan olan Fahim Beyi zor durumda bırakır. Saffet Hanım için de saat önemlidir aslında. Misafirliğe bile giderken yanında büyük bir çalar saat taşır ve saatin alarmı çaldığında evine döner.
Anlatıcının eniştesi Fahim Beyi sevmez. Fahim Beyi deli olarak görür. Bunun temel nedeni, eniştenin her haliyle doğulu bir insan olması, Fahim Beyin ise tam anlamıyla batılı gibi yaşamasıdır. Zaman zaman Fahim Bey konusundaki farklı düşünceleri nedeniyle enişte ile baba arasında ufak gerilimler yaşanır.
7. Ukalanın Dedikleri, Fahim Bey okumayı çok sven son derece kültürlü bir insandır. Birikimi onun zaman zaman ukala birisi gibi konuşmasına neden olur. Aslında bilgece konuşmalarıyla çevresinde bulunanları etkilemektedir.
8. Teşebbüsü Şahsî Aleminde, 2. Meşrutiyet Devrinde özel teşebbüs adeta bir moda halini almıştır. Fahim Bey bu modanın çok daha öncesinde özel teşebbüs girişimlerinde bulunmuştur.
Bu girişimlerinin birisinde Londra’da kurduğu bir ilişki sayesinde iş görüşmesi için Londra'ya gider. Ancak yaşadığı aksilikler sonucunda Londra'da bir gün önce bulunmayı istemesine rağmen, randevusuna son anda yetişebilir. Büyük çabalarla randevusuna yetişmesine rağmen randevunun iptal edildiğini öğrenir. Bu olumsuz durumun karşısında Fahim Bey canını sıkmaz.
Bir keresinde Bursa'da pamuk ekimiyle ilgili bir iş için anlatıcı Fahim Beyle bir Fransız girişimciye aracı olur. Ancak somut bir çalışma yapmayan Fahim Bey, Fransız'ıı ikna edemez.
ilerleyen yıllarda Fahim Bey iyi bir iş yapacağı umuduyla Hariciye'den ayrılır ve Galata'da bir büro tutar. Bu büroda çalışıyormuş gibi zamanını geçirmeye başlar.
9. Hanımların Söyledikleri, bu bölümde Huriye Hanımın Fahim Beyle ilgili olumsuz görüşlerini öğreniriz. Fahim Beyi hayalcilikle suçlar.
Fahim Bey, bazı yazları bir akraba yalısında geçirmektedir. Anlatılanlara göre bu akraba yalısındaki genç kızlarla hoşça vakit geçirmektedir. Akraba kızları Fahim Beyin halleriyle eğlenmektedirler. Anlatıcı ise bu yaşanılanı kötü bir olay olarak değerlendirmez, Fahim Beyin "Bir Yazın Tarihi" isimli öyküden çok etkilenerek öyküyü yaşamaya çalıştığını savunur.